İcra Dairesi'nin 2018/9127 E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olduğunu, tercihin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipten yana kullanılmış olması sebebiyle İİK'nın 45. maddesi gereğince kambiyo takibinin iptalinin gerektiğini, ayrıca takibe konu bono teminat senedi olduğundan bu sebeple de takibin iptalinin gerektiğini, bunun yanında kambiyo takibinde ihtiyati haciz vekalet ücreti istenemeyeceğinden ve %19,50 oranında avans faizi talebi de usul ve yasaya aykırı olduğundan bu yönlere de itiraz ettiklerini beyan etmiş, takibin iptaline ve alacaklının aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
nın 170/a maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunduğunu ancak müvekkillerinin davalıya herhangi bir borçlarının olmadığını, bu bakımdan borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, mahkemenin hatalı bir hukuki değerlendirme yaptığını, usule aykırı olarak düzenlenmiş bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo hukukuna ilişkin şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Öte yandan; İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Borçlunun, İİK'nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunmadığının tesbit edilmesi halinde, mahkemece, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca; ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde belirtildiği, alacaklı vekilinin savunmasında ifade ettiği ve dilekçesine eklediği Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davacı tarafından kredi ilişkisi çerçecesinde müstakilen kambiyo senedi düzenlendiği ayrı kambiyo senedi düzenlenmesi halinde müstakilen takip yapılabileceği, alacağın rehinle teminat altına alınmış olduğu, İİK 45/3 ve İİK 167/1 maddeleri gereğince kambiyo senedine bağlı alacak ile ilgili ihtiyati haciz istenebileceği anlaşılmakla alacağa konu bononun teminat bonosu olduğu iddiasının da ihtiyati haciz kararına itiraz yargılaması sırasında incelenmesinin mümkün olmadığı da gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı borçlular vekili temyiz etmiştir....
Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince 5 gün içinde icra dairesine yapılması gerekir....
Mahkemece; talebe konu bonoların teminat senedi niteliğinde olmasının kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırmadığı, bono dışında sunulan yan delillerle de senetlerin muaccel hale geldiğinin ispatlandığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 688/6. maddesine göre; bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanun'un 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. HGK'nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; davacı tarafın alacaklı olduğu kambiyo senedinin tanzim tarihinin 14.07.2012 olup davalı tarafın alacağının dayandığı kambiyo senedinin tanzim tarihinin 15.02.2012 olduğu, davalı alacağı davacı alacağından önce doğmuş olup sonraki tarihli alacağa muvazaa yaratılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetveline muvazaa nedeniyle itiraz davasıdır. Mahkemece tanzim tarihleri nazara alınarak yazılı gerekçe ile karar verilmiş ise de her iki tarafın kambiyo senetleri her zaman düzenlenebilir kambiyo senedi olduğundan tanzim tarihlerine dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir....