Başvuru, İİK.nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye itiraza ve usulsüz olarak düzenlendiği iddiasıyla ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip konusu bonoda davacının lehtar ciranta olduğu, borçluya ödeme emrinin 17/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük sürede 23/07/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11/05/2011 tarihli kararı) Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ilgili verilen kararın doğru olduğunu, ancak itirazlarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi ve müteakip işlemlerinin yapılmasının hukuken bir anlam ifade etmediğini, bu durumda takip tarihi olan 2012 yılından sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun açık olduğunu, zamanaşımı itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine borca itiraz yönünden takibe konu senedin kredinin teminatı olarak verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan bir diğer takip dosyasında kredi borcunun tahsil edildiğini, bu dosyada tahsil edilen miktarın dava konusu kambiyo takibindeki borçtan mahsup edilmemesinin ve hatta kambiyo takibinin kapatılmamasının usulsüz olduğunu, mahkemece borca itirazların değerlendirilmediğini, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği halde mahkemece...
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile takibin iptaline yönelik talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Somut olayda takip dayanağı çekte keşideci imzası dışında ikinci bir imza bulunmadığı, keşideci ünvanının altında el yazısı ile T1 adının ve TC. kimlik numarasının elle yazılı olduğu, alacaklı tarafça keşideci şirket ile birlikte davacı T1 hakkında da kambiyo senetlerine mahsus yolla takip talebinde bulunulması ve ödeme emrinin 08/11/2018 tarihinde borçlu T1’e tebliği üzerine borçlunun Rize İcra Hukuk Mahkemesini aracı kılarak 12/11/2018 tarihinde 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz başvurusunda bulunduğu, takibin durdurulması ve iptalini istediği, ayrıca tazminat talebinde bulunduğu, takip dayanağı çekin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiği, İlk Derece Mahkemesince istem İİK.nun 170/a maddesine dayalı takibin iptali şikayeti olarak kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği, davacının tazminat isteğine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....
Somut olayda takibin borçlu ... hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye ve imzaya itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz üç adet çektir. Çeklerin keşide tarihleri 27/05/2011 - 31/05/2011 - 31/05/2011 olup, ibraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlaşılmakla, takip dosyasında borçlu ...'e yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin incelenmesinde, alacaklının 09.06.2011 tarihli taşınmaz haczi talebi ile 19.03.2012 tarihli menkul haczi talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiçbir işlem bulunmadığı görüldüğünden zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat ve Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 1....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/544 Esas KARAR NO : 2022/811 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/08/2020 KARAR TARİHİ : 19/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... dava dışı ... ile davalı ...'ı, ...'...
Davalı istinaf başvurusunda özetle; davanın kambiyo şikayeti olması veya alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği hakkında genel mahkemede yargılama yapılmasının gerekmesi halinde davalı alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğini, mahkemece kambiyo şikayeti ile borca itirazın karıştırılarak tazminata hükmedilmiş ise de tazminat şartlarının oluşmadığını, bu nedenle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece tazminata hükmedilmesi üzerine karşı tarafın icra takibine başladığını, sözleşme konusu arsasını sattırma tehlikesi bulunduğundan takibin tedbiren durdurulmasını istediğini, davacı tarafın imzaya itirazının bulunmadığını ve borcun ödenmesinin kabul edilmesi ile birlikte borcun ödendiğinin yazılı belge ile ispatlanması gerekirken bu ispatın yapılamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6A maddesinde taşeronun avans ödemesi peşinatı olarak 400.000,00 TL ödeme yapacağının yazılı bulunduğunu, davacı taşeron şirketin davalı iş verene...
Bu durumda, her nekadar borçlu itiraz dilekçesinde teminat senedi iddiasını ileri sürmemiş ve imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olup, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında HMK'nun 141/2. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi söz konusu olmayıp, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemez. O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....