İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/609 2021/89 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.2021 tarih 2020/609 esas 2021/89 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı-Borçlu dava dilekçesinde özetle; Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2020/6363 E sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin kendisine 11.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
cevap dilekçesinde; takibe dayanak bononun tanzim edildiği dönemde borçlu şirket yetkilileri olan ... ve ... tarafından ...’na vekaletname verildiği, bononun verilen vekaletnameye istinaden ... tarafından imzalandığı hususlarına yer verildiği, Mahkemece; borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği, dayanak senette tek atılmış imzanın bulunduğu iddiasının kambiyo şikayeti olarak nitelendirildiği, atılan imzanın ...’na ait olup olmadığına ve işlemiş faize ilişkin raporlar aldırılarak, neticede davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin,keşideci imzasına yönelik itirazın reddine, borca itirazın ise kısmen kabulü ile 1.291,78 USD ile mahdut olarak takibin durdurulmasına, bakiye talebin reddi ile takibin devamına karar verildiği, işbu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine ......
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun süresi içerisinde icra mahkemesine başvurmadığını, davacının borçlu olmadığına dair iddialarının ve imza inkarının haksız olduğunu, takip dayanağı çekin mücerret borç ikrarını içerdiğini, çekteki borcun ödendiği hususunun kanıtlamadığını beyanla davanın reddini, davacının para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 2019/177 Esas sayılı dosyadan imza itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine dairemizin 2019/2876 Esas, 2020/689 Karar sayılı kararı ile davanın imzaya itiraz olmayıp, borçlunun başvurusunun borca itiraz ve İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukukuna ilişkin şikayet olduğu halde imzaya itiraz olarak değerlendirilmesi, ayrıca diğer şirket yetkilisinin imza incelemesi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Şti'nin takibe ve borca itiraz ederek huzurdaki davayı açtıklarını, açılan iş bu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu adi şirketin ve adi şirketi oluşturan ortak şirketlerin icra mahkemesine başvurusunun adi şirketin çift imza ile temsil edildiğini, adi şirket kaşesi üzerinde tek imza olduğu ve bu bağlamda adi şirketin borçtan sorumlu olmadığını, adi şirket kaşesi üstüne kim tarafından imza atıldı ise borçtan o kişinin şahsen sorumlu olduğu hususlarında olduğunu, somut olayda takip dayanağı bononun adi ortaklık kaşesi altında yetkililerden biri tarafından imzalandığını, davacılar vekilininde imzanın yetkililerden herhangi birine ait olmadığı yönünde bir beyanı olmadığını, somut olayda adi ortaklık adına atılan ciro şerhindeki imzalanın kime ait olduğunun davacı taraflardan sorulması, cevap verilmemesi halinde bahsettikleri evraklar doğrultusunda gelen cevaplarda belirtilen davacı borçlu adi ortak yetkililerinin ve dosyaya bildirilen tüm evrak ve belgelerin asılları getirtilerek...
şirketin Rıdvan Çekinkaya ve Ramazan Çetinkaya tarafından müştereken temsile yetkili oldukları, takibe konu çekin incelenmesinde; davacı şirket yetkilisi olarak tek imza bulunduğu, davacı-borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği ve söz konusu çek üzerinde tek imza bulunduğu anlaşılmakla, belirtilen bu nedenle borca itirazın kabulü ile İstanbul 9....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacıya icra dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olduğu, imza incelemesi için dosyanın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Enstitüsü'ne gönderilmesi yönünde karar kurulduğu, grafoloji alanında uzman bilirkişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 21/05/2021 ve 29/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun, senette tahrifatı gösteren herhangi bir değişim ve bulguya rastlanmadığının rapor edildiği, bu suretle davacının imza itirazına ilişkin iddiasının sübut bulmadığı gerekçesiyle imzaya itirazının reddine; borca itiraz yönünden ise davacı tarafından borcun ödendiğine ilişkin olarak 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 169/a maddesinde belirtilen evraklardan herhangi birinin sunulamadığı gerekçesiyle davacı tarafın sübut bulmayan borca itirazının reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu şirkete tebliğ edildiği, yasal süresi içerisinde imzaya ve borca itiraz edildiği, dosya imza incelemesi için Grafoloji ve Sahtecilik İnceleme Uzmanı bilirkişi Dursun Kerimoğlu'na tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2021 tarihli raporda özetle " Dava konusu, 28/07/2020 tanzim ve 27/09/2020 ödeme tarihli 7.150,00 TL bedelli, 28/07/2020 tanzim ve 27/10/2020 ödeme tarihli 7.150,00 TL bedelli, 18/09/2020 tanzim ve 30/11/2020 ödeme tarihli 4.000,00 TL bedelli olmak üzere üç adet emre muharrer senedin ön yüzünde borçlu- kefil imza bölümünde atılı bulunan ikişerden toplam altı adet imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen, davacı şirket yetkilisi T2 eli ürünü olmadığı" yönündeki bilirkişi raporunun gerekli ilmi ve teknik verileri haiz hükme esas alınabilir nitelikte olduğu ...'' şeklindeki gerekçe...
, bu nedenle icra takibine ve ödeme emrinden kaynaklanan tüm ferilere süresi içerisinde itiraz ettiklerini, takibe konu keşidecisi Gölem Elektrik Turizm ve Hayv....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itiraz edenin itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu borcun kendine ait olmadığını ancak buna dair herhangi bir belge ibraz etmediğini, itirazın kötü niyetli olduğunu, imzaların incelendiğinde borçluya ait olduğunun belirleneceğini, takibe konu bono üzerindeki imza ile celp edilen icra imza örnekleri arasında fark olmadığını, çıplak gözle yapılan inceleme sonucu itiraza konu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle davacının davasının reddine, tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. İcra İflas Yasası'na göre; borçlu, takip dayanağı kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi gereğince borca itiraza, İİK 170/a maddesi gereğince kambiyo vasfı şikayetine ve İİK'nın 16. Maddesine dayalı memur işlemini şikayete ilişkindir. İİK'nın 168/3 maddesi gereğince kambiyo vasfına yönelen şikayetlerin ve İİK'nın 168/5 maddesi gereğince borca itirazın ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut durumda davacı borçluya ödeme emri 2008 yılında tebliğ edilmiş olup, dava aradan 11 yıl geçtikten sonra açılmakla davacının borca yönelik itirazı ile kambiyo vasfına yönelen şikayeti süresinde değildir. Davacı ayrıca maaş kesintisine yönelik şikayette bulunarak haciz kararının iptalini istemiştir....