İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/593 ESAS 2021/883 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip konusu senede istinaden 80.000 TL değil 5.000 TL borcunun bulunduğunu, davalıya güvenerek boş olarak imzaladığı senedin sonradan doldurulduğunu, 5.000 TL’yi de ödediğini belirterek borca itiraz etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının borca itirazını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından usule uygun biçimde duruşmaya davet edilmediğini, kendisine tebligat gönderilmeden duruşma gün ve saatini öğrenmesinin mümkün olmadığını, dosyanın işlemden kaldırıldığı da kendisine bildirilmediğinden dosyayı yenileme imkanın olmadığını, dosyanın işlemden kaldırılması usulünün yargılamanın aleyhine gittiğini anlayan davacılar tarafından kötüye kullanıldığını, ancak somut olayda dosyanın henüz karar aşamasına gelmediğini, bu nedenle kendisinin yargılamayı uzatma veya sonuçlarından kaçıma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye, borca ve işlemiş ve işleyecek faize itiraz ile kambiyo şikayeti davasıdır....
İstinaf Sebepleri Şikayet/itiraz dilekçesindeki sebeplere ilave olarak huzurdaki davanın takibin iptali şikayeti olduğunu, İİK'nın 71. maddesi uyarınca her zaman ileri sürülebileceğini, ceza mahkemesinde yapılan yargılama da senedin sahte olarak düzenlendiğinin kabul edildiğini, ceza mahkemesi yargılaması sırasında tespit edilen maddi olguların hukuk yargılaması bakımından bağlayıcı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlular senedin teminat senedi olduğu ve borçlu Ferzende adının sonradan eklendiğini ileri sürmüşse de bu iddiasının borca itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği ve yasal beş günlük sürede mahkemede ileri sürülmesi gerekirken süresinde mahkemeye başvurulmadığı, Manisa 4....
İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 4 adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibe konu bonolar üzerindeki imzaya itiraz ettikleri, senedin kambiyo vasfında olmadığını ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, imzaya itiraz yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre senedin ön yüzünde keşideci T1'a atfen atılan imzaların T1'ın eli ürünü olmadığı , bu nedenle davacı T1 yönünden İİK 170 madde kapsamında takibin durdurulmasına ve takip alacaklısı ile aralarında birebir ilişki olduğundan takip alacaklısının lehtar olması nedeniyle davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yasaya uygun olup kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu bonoların ön yüzünde T2'a atfen atılan imzaların davacı T2'ın eli ürünü olduğu, keşideci dışında senedin ön yüzünde bulunan imza aval hükmünde olduğundan imzaların istiklali...
İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun, İİK'nun 168. maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürede, borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; davacının, hakkında başlatılan icra takibine konu edilen kambiyo senetlerinin keşidecisinin kooperatif olduğunu, şahsi sorumluluğu doğacak şekilde kambiyo senetlerinde imzasının bulunmadığını, borçlunun; temsilcisi olduğu kooperatif olduğunu, şahsının borçlu olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiği, borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunun 776/1- g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. Takibe dayanak bononun borçlusunun tüzel kişi olması hâlinde, yetki belgesinde tüzel kişiyi temsile yetkili şahısların bonoyu imzalamış olmasına ve usulünce kaşe basılmış olmasına dikkat edilmelidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/116 ESAS 2022/648 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/10807 Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin müvekkiline 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir ticaretten ya da iptali gereken takibe konu kambiyo evrakından kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir evraka imza atmadığını, takip konusu çekteki imza ile kaşenin kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait olmayan imza ve kaşe ile takip alacaklısı gözüken şahıs hakkında ve buna sebebiyet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, imzaya ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece imza itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imza itirazı ile birlikte borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece borca itiraz hakkında inceleme yapılmaması ve olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Davacı/borçlu, yalnızca usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf talebinde bulunduğundan, istinaf incelemesi yalnızca bu yönden yapılmıştır. TK'nın 24. maddesinde "Kendisine tebliğ yapılacak kimse imza edecek kadar yazı bilmez veya imza edemeyecek durumda bulunursa, komşularından bir kişi huzurunda sol elinin baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ yapılır. Sol elinin baş parmağı bulunmayan kimsenin, aynı elinin diğer bir parmağı ve sol eli yoksa sağ elinin baş parmağı ve bu da mevcut değilse diğer parmaklarından biri bastırılır. Tebliğ yapılacak kimsenin iki eli de yoksa tebliğ evrakı kendisine verilir. Yukardaki fıkralarda yazılı hallerde keyfiyet, tebliğ mazbatasında tasrih edilir ve hazır bulunan şahsa da imza ettirilir....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin 5 günlük yasal süresinde yapılmadığını, davacının ödeme emrini 25.08.2020 tarihinde tebliğ aldığını, fakat huzurdaki borca itiraz davasını 02.09.2020 tarihinde açtığını, davacının takipte keşideci değil avalist olduğunu, davaya konu senetteki TL para cinsinin keşidecisinin paraf imzası ile onaylanarak USD olarak değiştirildiğini, senedin teminat senedi olarak verildiğine dair iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından senette tahrifat olduğu, teminat senedi olduğu belirtilerek kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile aynı zamanda borca itiraz edildği ancak ödeme emrinin borçluya 25.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve davanın 02.09.2020 tarihinde açıldığından davanın yasal beş günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle süresinde olmayan borca itirazın süreden reddine hükmedilmiştir. IV....