Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın işlemden kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararının kaldırılması istemi hakkındaki inceleme: Davacının vefatının temyize konu ısrar kararının verildiği tarihten önce gerçekleştiği hususu göz önüne alındığında, mahkemece, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken ısrar kararı vermesinde ve ısrar kararının verildiği tarihten sonra davacının vefat ettiği görülerek İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun anılan düzenlemesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmaktadır. Bu nedenle, dosyanın işlemden kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm korunma kararının kaldırılması istenen ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli kararın korunma kararının kaldırılması istenen ...'a tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge yoktur. Tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin, tebliğ edilmemiş ise gerekçeli kararın korunma kararının kaldırılması istenen ...'a tebliğ edilerek temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.01.2018 (Çrş.) .......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Koruma Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli kararın, koruma kararının kaldırılması istenen.....'a tebliğ edildiğine ilişkin belge dosyada bulunmamaktadır. Gerekçeli kararın koruma kararının kaldırılması istenen...'a usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.21.01.2016(Prş.)...

        Asliye Ticaret Mahkemesi, davacının itirazın kaldırılması talebinde bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde itirazı takibi durdurur. Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir....

          Velâyetin kaldırılması gibi “çocuğun güvenliğini” doğrudan ilgilendiren bir davada çocuğun üstelik velâyetin kendisinden “kaldırılması istenilen” bir davalı tarafından temsil edilmesi; velâyet kendisinde bulunan davalının her zaman çocuğun yararına davranmayacağı şu veya bu gibi düşüncelerle çocuk aleyhinde birleşmesi ve onun zararına bir durum yaratması davanın açılış sebebi göz önüne alındığında olası olduğundan son derecede sakıncalıdır. Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2). Zaten bu sebeple velâyetin kaldırılması davası açılmıştır. O halde velâyetin kaldırılması davasında; - dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, - temsil kayyımı davaya katılmalı, - temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Velâyetin kaldırılması davasında bu yön gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

            (OĞUZMAN/DURAL, Aile Hukuku, İstanbul-1994, s. 510) Dava 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 348 hükmüne göre açılan velâyetin kaldırılması davasıdır. Velâyetin kötüye kullanılması halinde çocuğu korumak üzere alınabilecek “en radikal”, “en etkin” önlem ve bu anlamda “son çare” velâyetin kaldırılmasıdır.(Rona SEROZAN, Çocuk Hukuku, İstanbul-2005, s. 292.) Velâyetin kaldırılması gibi “çocuğun güvenliğini” doğrudan ilgilendiren bir davada çocuğun üstelik velâyetin kendisinden “kaldırılması istenilen” bir davalı tarafından temsil edilmesi; velâyet kendisinde bulunan davalının her zaman çocuğun yararına davranmayacağı şu veya bu gibi düşüncelerle çocuk aleyhinde birleşmesi ve onun zararına bir durum yaratması davanın açılış sebebi göz önüne alındığında olası olduğundan son derecede sakıncalıdır. Dava konusu çocuk ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması vardır. (TMK. m. 426 b. 2). Zaten bu sebeple velâyetin kaldırılması davası açılmıştır....

              Uyuşmazlık, İİK'nun 264/2 hükmünün "İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır." şeklindeki son cümlesindeki yedi günlük sürenin başlaması için borçlular tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinin gerekip gerekmediği noktasındadır. İİK'nun 264/2 hükmü itiraz sonrası alacaklıya iki seçenek sunmaktadır. Alacaklı isterse itirazın kaldırılması isterse itirazın iptali davası açmakta serbesttir. Bu iki davanın da yedi günlük süre içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, itirazın tebliği ile başlar. İtiraz tebliğ edilmedikçe bu süre başlamaz. Alacaklının itirazın kaldırılması yolunu seçmesi halinde, kanun koyucu itirazın kaldırılması kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerçeğinden hareketle bir düzenleme yapmıştır....

              Davacının nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece davacıya "nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.02.2016 (Pzt.)...

                Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden itirazın kaldırılması davasının reddine, davalı-kiracı ...i. Hakkında itirazın kaldırılması ve tahliyesine karar verilmiş, karar davalı ... .. .. .. vekilince temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı alacaklı, 17.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Ocak ayından Eylül ayına kadar aylık 1.770-TL den kira alacağın tahsilini istemiş, ödeme emrinin davalı-kiracıya 01.10.2014 tarihinde tebliği üzerine davalı-kiracının 13.10.2014 tarihinde yasal 7 günlük süre geçtikten sonra itiraz ettiğinden takip kesinleşmiştir....

                  -TL olarak kabulü ile ödendiği ispat edilemeyen takibe konu aylar kira bedelleri toplamı üzerinden itirazın kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, kira bedelinin husumetli olması sebebiyle itirazın kaldırılması hususunda karar verilemeyeceği gerekçesiyle itirazın kaldırılması talebinin de reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) No'lu bentte yazılı nedenlerle tahliye davasının reddine ilişkin kararın gerekçesi değiştirilmiş şekli ile ONANMASINA, (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle itirazın kaldırılması davasının reddine ilişkin kararın BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu