Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

    Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın, alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının, 06/05/2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi isabetsizdir....

      Borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 26.03.2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesi'ne yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık sürenin itirazın alacaklı tarafa tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlayan İİK’nun 68/1. ve 269 maddesinin emredici hükmü gözardı edilmek ve itirazı öğrenme tarihinin bu husustaki sürenin başlangıcına esas alınmak sureti ile istemin süre aşımından reddi isabetsiz olup, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R- Davalı ... vekilince, temyiz süreaşımının kaldırılması talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, 14.07.2015 tarihli ek kararla, temyiz süreaşımının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; ek karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.07.2015 tarihli ek kararda bahsi geçen temyiz süreaşımının kaldırılması için verilen dilekçe dosya içerisinde görülememiştir. Anılan dilekçe dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İtirazın kaldırılması bir dava olmadığı için, alacaklının dilekçesinde (veya başvuru tutanağında), dava dilekçesinde yer alması gereken unsurların bulunması gerekmemektedir. Ancak, alacaklı ve borçlunun isim ve adresleri ile borçluya karşı bir icra takibi yapıldığı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği, bu itirazın haksız olduğu belirtilmeli ve borçlunun itirazının kaldırılması ile yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi istenmelidir. İtirazın kaldırılması istemi üzerine, İcra Mahkemesi takip dosyasını İcra Dairesi'nden isteyecek ve uyuşmazlığı basit yargılama usulüne göre çözümleyecektir. İcra Mahkemesi'nin incelemesini mutlaka duruşmalı olarak yapması gerektiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 70. maddesinde "Tetkik mercii, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve 18. madde hükmüne göre kararını verir." şeklindeki hükümle açıkça ifade edilmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasının yıllık tutarı 12.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

              Uyuşmazlık itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olup, mahkemece konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından itirazın kaldırılması hakkında bir karar verilmediğinden temyiz edilmiştir. Davacı vekili yapmış olduğu icra takibinde haciz ve tahliye istemiş, yasal sürede yapılan itiraz üzerine de davacı vekili tarafından itirazın kaldırılması ile birlikte tahliye isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece kiralananın tahliye edildiğinden bahisle davanın konusuz kaldığından söz edilerek esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de davacının itirazın kaldırılması isteği gözardı edilmiştir. Davacının itirazın kaldırılması isteği konusunda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, itirazın kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tahliye talebinin kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,tahliye talebinin kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklının, dava dilekçesinde itirazın kaldırılması talebi bulunmamaktadır. Taleple bağlılık ilkesi gereği hakim talep olmayan bir hususta karar veremez....

                  DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, tahliye talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 68.maddesinin son fıkrası gereğince, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu