Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne varki, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, üstelik davacının öncelikli isteğinin eski hale getirme olduğu da göz önüne alınarak mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte eski hale getirilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu kapsamda, ziraat mühendisi ve ziraat teknikeri tarafından dava konusu alanın eski haline getirilebilmesi için yapılması gerekli olan masrafları gösteren detaylı bir liste çıkartılmış, her bir dekar için hesaplanan masraf ile tecavüz edilen alanın çarpımı sonucu bulunan eski konumuna getirme bedeli esas alınarak dava konusu işlem tesis edilmiştir. Bu durumda, meraya tecavüz edildiği sabit olan alan esas alınarak Mera Kanunu uyarınca hesaplanan eski konumuna getirme bedelinin istenilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, kararın bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum....

      Her ne kadar davacı yıkım ve eski hale getirme ile birlikte yıkım ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiş ve Mahkemece “yıkım ve eski hale getirme masrafı olan 606,78 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına" karar verilmiş ise de bu husus infaza ilişkin olduğundan yıkım ve eski hale getirme bedeli infaz sırasında belli olacağından bedele hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Ancak, 1- Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın sedde yapılan bölümünün zemin bedeli hükme esas alınan raporda 17.095,43 TL olarak, seddenin kaldırılarak taşınmazın eski haline getirilmesi için gereken giderler ise 3.010 TL olarak hesaplanmıştır....

        in, temyiz başvuru yolunun hukuka aykırı şekilde gösterilmediği gerekçesiyle, eski hale getirme talebi ile temyiz isteminde bulunması üzerine temyiz isteminin reddine, eski hale getirme talebinin Yargıtay tarafından değerlendirilmesine karar verilerek bu kararın sanığa tebliğ edildiği halde herhangi bir temyiz başvurusu yok ise de; mahkemenin 16.07.2012 günlü kararına göre dosyanın dairemize gönderildiği belirlenerek yapılan incelemede; 26.11.2012 günlü kararımızda herhangi bir temyiz başvurusu olmadığı için dosya incelenmeden iade edilmiş ise de; mahkemenin eski hale getirme talebinin Yargıtayca incelenmesi kararı verilmesi ve eski hale getirme talebinde bulunulması halinde temyiz incelemesinin dairemizce yapılması nazara alınarak mahkemenin 16.07.2012 gün ve 166-337 sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmekle, Sanığın eski hale getirme talebi yerinde olmadığından ve sanığın 15.04.2010 günlü karara yönelik temyiz isteminin süresinde olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın temyiz dilekçesini yasal süre dolduktan sonra verdiği, ancak dilekçesinde eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 Sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme talebini inceleme yetkisinin Yargıtay'a ait olduğu gözetilerek, mahkemece eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 24.2.2012 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilmekle, 23.11.2011 tarihli hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın, eski hale getirme istemi yerinde görülmediğinden, eski hale getirme ve infazın durdurulması talebinin reddine dair 24.2.2012 günlü ek kararı 27.2.2012 de tebellüğ eden sanığın, asıl hükmü 5.7.2012 tarihinde temyiz etmesi karşısında, yasal süre içinde temyiz başvurusunda bulunmayan sanık ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Asıl karar: Mahkumiyet Ek karar: Eski hale getirme talebinin reddi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme merci Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan; Mahkemenin 08.03.2011 tarih 2010/179 Esas, 2010/613 Karar sayılı “eski hale getirme talebinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığın, yokluğunda verilen ve sorguda bildirdiği adrese 07.12.2010 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmü bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 08.03.2011 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından ve eski hale getirme isteminde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden, vaki temyiz ve eski hale getirme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi...

              eski hale getirme isteğinin ve süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet, eski hale getirme talebinin kabulü Dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece verilen 09.10.2014 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen ve 09.12.2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK’nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 29.09.2014 tarihinde temyiz eden sanığın eski hale getirme istemi ile temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin, 12/04/2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 14/04/2016 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükmün 22/03/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi karşısında; sanık müdafiinin yerinde bulunmayan eski hale getirme istemi ile 12.04.2016...

                    UYAP Entegrasyonu