Ancak; Davalılardan ... tarafından projeye aykırı olarak yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesinden salt bu davalının sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi, hükmedilen işlerin yerine getirilmesi için bu davalıya Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi hükmü uyarınca uygun süre verilmemesi, yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesi yerine projenin eski hale getirilmesine karar verilmesi ve eski hale getirme giderlerinden sorumlu olacak kişinin belirlenmesiyle yetinilmesi yerine eski hale getirme masraflarının da tahsiline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “PROJENİN ESKİ HALİNE GETİRİLMESİNE” sözcükleri yerine “masrafları davalı ...’a ait olmak üzere projeye uygun eski haline getirilmesine, bu iş için davalı ...’a 30 ... süre verilmesine” sözcüklerinin yazılması, “davacılar tarafından yapılacak masrafın talep halinde davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine...
İstinaf Sebepleri 1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eserin eski hale getirilmesinde müvekkilinin menfaatlerinin esaslı surette halledip etmeyeceğinin değerlendirilmediğini, ayrıca hesaplanan eski hale getirme bedelinin de denetime elverişli bulunmadığını, müvekkilince talep edilen alternatif çözüm yollarının hiçbir şekilde incelenmediğini, davaya konu yapıtın bulunduğu yer itibariyle korunmasının oldukça güç bulunduğunu, bu nedenle iki defa hırsızlık olayı meydana geldiğini, bundan sonra hırsızlık olayının meydana gelmeyeceğinin de belli olmadığını, kusuru bulunmayan olaylar nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığını, bu sebeple eski hale getirme yerine diğer alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini, eski hale getirme şartlarının oluşmadığını, dava konusu eser ile ilgili olarak taraflar arasında bir sözleşme olmadığını, esere müvekkili tarafından da zarar verilmediğini, davacı iddialarının zamanaşımına uğradığını, ayrıca...
Somut olayda borçlu vekilinin eski hale getirme talebi ile birlikte Dairemizin onama ilamı hakkında nedenlerini de belirterek karar düzeltme isteminde bulunmadığı görüldüğünden, borçlunun eski hale getirme talebi reddedilmelidir. SONUÇ : Borçlunun eski hale getirme talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması (Y. 5....
Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda dava konusu edilen ortak yere davalıların yaptığı kış bahçesinin kendilerine verilen süre içinde kaldırılıp buranın eski haline getirilmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kararda “verilen süre içerisinde eski hale getirilmemesi halinde eski hale getirme konusunda Beykoz İcra Müdürlüğünün görevli olmasına ve bu halde eski hale getirme bedeli olan 2200 TL’nın da davalıdan alınmasına " denilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki "verilen süre içerisinde eski hale getirilmemesi halinde eski hale getirme konusunda Beykoz İcra Müdürlüğünün görevli olmasına ve bu halde eski hale getirme bedeli olan 2200 TL’nın da davalıdan...
ve binanın statiğine ve araştırılmadan bu tadilatların da eski haline getirilmesine karar verilmesi, 2-Karşı dava yönünden; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yatak odalarından birinin duvarı hariç bağımsız bölüm içindeki bütün duvarların kaldırılarak tek bir bölüm haline getirildiği, mutfak ve lavabo-WC piyeslerinin tadil edilip kaldırıldığı,mevcut banyo-WC piyesi tadil edilerek mutfak ve lavabo-WC piyesi şekline getirildiği belirtildiğine göre; mahkemece bağımsız bölüm içindeki tüm duvarların kaldırılarak tek bir bölüm haline getirilmesinin binanın statiğine etkisi olup olmadığının ayrıca davalıya ait bağımsız bölümde mutfak ve lavabo-WC piyesleri tadil edilip kaldırılmasının, mevcut banyo-WC piyesi tadil edilerek mutfak ve lavabo-WC piyesi haline getirilmesinin davacıya zarar verip vermediği araştırılmadan bu tadilatların da eski haline getirilmesine karar verilmesi, 3-Asıl ve karşı dava dilekçesinde işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerin tapuda kayıtlı mesken vasfı olarak...
-KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve eski hale getirme masraflarının tespiti ile tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden elatma ve eski hale getirme isteklerinin kabulüne, öte yandan; eski hale getirme için gerekli olan 2400.-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle; kayden davacıya ait çaplı taşınmaz içerisinde bulunan kuyuya davalı ...'ın haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın müdahale ettiği saptanmak suretiyle ... yönünden elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilme isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'un bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
Davacılar, 29.5.2007 tanzim tarihli eski hale getirme ihtarnamesi ile, kiralananın vitrin ve kapısının değiştirildiğini, zemin, bodrum ve giriş katların tabanına fayans döşendiğini ve sıva onarımı yapıldığını bildirerek kiralananın eski haline getirilmesini istemiştir. Davacıların, eski hale getirme ihtarına konu ettiği ve davaya dayanak yaptığı kiralananda davalı tarafından gerçekleştirilen eylem kiralanana yönelik esaslı bir tadilat niteliğinde olmayıp, kiralananı güzelleştirmeye yöneliktir. Yapılan değişiklik taşınmazın mimari yapısında da herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu bakımdan çok basit bir ameliyenin yapılması akde aykırılık olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, akde aykırılık olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Davacılar, 29.5.2007 tanzim tarihli eski hale getirme ihtarnamesi ile, kiralananın vitrin ve kapısının değiştirildiğini, zemin, bodrum ve giriş katların tabanına fayans döşendiğini ve sıva onarımı yapıldığını bildirerek kiralananın eski haline getirilmesini istemiştir. Davacıların, eski hale getirme ihtarına konu ettiği ve davaya dayanak yaptığı kiralananda davalı tarafından gerçekleştirilen eylem kiralanana yönelik esaslı bir tadilat niteliğinde olmayıp, kiralananı güzelleştirmeye yöneliktir. Yapılan değişiklik taşınmazın mimari yapısında da herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bu bakımdan çok basit bir ameliyenin yapılması akde aykırılık olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, akde aykırılık olgusu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜMLER : Mahkumiyet, eski haline getirme ve temyiz isteminin reddi Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın 6763 sayılı Yasadaki lehe uygulamalardan yararlanmak için 20.12.2016 tarihinde dosyayla ilgili dilekçe verdiği, mahkemesince talebin reddine dair 27.12.2016 tarihli ek kararın 02.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Yüzüne karşı usulüne uygun 10.10.2014 tarihinde tefhim edilen hükmü, CMUK.nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 02.10.2020 tarihinde temyiz eden sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....