Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTE İTİRAZA İLİŞKİN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali-tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun değişik 12/3.maddesi “bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindedir. Eldeki uyuşmazlıkta taraflar arasında dava konusu taşınmazların kadastrodan önceki niteliğinin mera olduğuna dair bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, yukarıda özetlendiği üzere çekişmeli taşınmazlar imar uygulamasında imar planı kapsamına alınması sonucu, davacı Hazine’ye özel mülkü olarak veya belediye adına tescil edilip edilemeyeceği noktasındadır. Hal böyle olunca, davacı Hazine’nin eldeki davayı kadastrodan önceki bir nedene dayanarak açmadığı, imar uygulamasındaki yanılgıdan söz ederek bu davayı açtığı açıktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava tapuda Hazine adına arsa ve müştemilatları vasfı ile kayıtlı olup sınırında orman bulunmayan taşınmaza karşı gerçek kişi tarafından tapu kaydına dayanılarak kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının çekişmeli taşınmaz bölümünün kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açmış olmasına göre mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, Genel Kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava Genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davacılar kadastro öncesi 8.12.1961 tarih 3 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak eldeki davayı açmışlardır. Bu durumda dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.27.1.1998 tarih ve 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca, dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                  (Süleyman Sapanoğlu, tapu iptal ve Tescil Davaları, 2010 baskı, 2. cilt, sh. 1510) . Burada kastedilenin tapu sicillerinin değiştirilmesini öngören tüm davalar olduğu, bunlardan kadastrodan önceki nedene dayalı olanların hak düşürücü süreye tabi olup, kadastrodan sonraki nedenlere dayalı olarak açılan davalarda ise, 3402 Sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde yazılı bulunan 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda 2010/17871-2011/15484 açıklandığı üzere tapu sicillerinin değiştirilmesine yönelik davalarda bu süre uygulanmalıdır. Nitekim Dairemizin 23.1.1976 gün ve 3352 esas ve 323 karar sayılı ilamında da; “taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerinden doğan davaların için BK.nun 125.maddesinde yazılı on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı” vurgulanmış olup, o tarihte yürürlükte olan 766 sayılı Yasa’nın 31. maddesinde de, hak düşürücü süre yönünden bir düzenleme bulunmakta olup, hak düşürücü sürenin uygulanacağı yönünde bir saptama bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.05.2006 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ... mirasçılarından ..., zamanaşımı def’inde bulunmuş, taşınmazların satışının vaat edilmediğini, sözleşmenin kira amaçlı olarak yapıldığını, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır....

                      UYAP Entegrasyonu