Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda: Talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin talebin kabulüne kamulaştırmasız el atmaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirme ve temyiz dilekçesindeki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere (kadatro tespiti öncesi meydana getirdiği muhdesatın davacı adına beyanlar hanesine tescili) dayanılarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereği açılan beyanlar hanesindeki davalıya ait şerhin kaldırılarak muhtesatın davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

      MAHKEME KARARI Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2019 tarihli ve 2018/36 E. 2019/264 K. sayılı kararıyla; muhdesatın tespiti davalarında, muhdesatın kimin adına ve kim tarafından yapıldığının duraksamaksınız belirlenmesi gerektiği, alınan beyanlarda her ne kadar ... tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de kimin adına ve hesabına yapıldığının kesin olarak belirlenemediği, kadastro tespitinin 1991 yılında  yapıldığı,  inşaat bilirkişi raporunda binanın 40-45  yaşlarında olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle kadastro öncesinde meydana getirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda Kadastro Kanunu'nun 19 ve 12/3  maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

        MAHKEME KARARI Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2019 tarihli ve 2018/36 E. 2019/264 K. sayılı kararıyla; muhdesatın tespiti davalarında, muhdesatın kimin adına ve kim tarafından yapıldığının duraksamaksınız belirlenmesi gerektiği, alınan beyanlarda her ne kadar ... tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de kimin adına ve hesabına yapıldığının kesin olarak belirlenemediği, kadastro tespitinin 1991 yılında  yapıldığı,  inşaat bilirkişi raporunda binanın 40-45  yaşlarında olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle kadastro öncesinde meydana getirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda Kadastro Kanunu'nun 19 ve 12/3  maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

          Hukuk Dairesinin 09.06.2020 gün ve 2016/16720 E. 2020/31/51 K. sayılı ilamı) Dava konusu muhdesatın, beyanlar, bilirkişi raporu ve kadastro tutanağının edinme sebebinde belirtildiği üzere kadastro öncesi tarihte yapıldığının sabit olduğu, dava konusu muhdesatın kadastro öncesi kim tarafından yapıldığı ve kullanıldığının uyuşmazlık konusu olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki"Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü gereğince ve muhdesatların kadastrodaki tespiti esaslarını düzenleyen aynı kanunun 19. maddesi gözönüne alınarak kadastro öncesi sebebe dayalı olarak kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamayacağı, dava konusu muhdesata ait kadastro tutanağının 30/07/2003 tarihinde kesinleştiği, davanın 14/04/2021 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı...

          tarihli kadastro tespiti davalı veya komisyonda itirazlı yerlerin tescili işlemi ile (kesinleşme tarihi 07.03.2013) Maliye Hazinesi adına tescil edilerek kayıt oluşturulduğu, tespiti talep edilen muhdesatın (binanın) davacı beyanlarına göre 1960 yılında inşa edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, az yukarıda bahsedilen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinin, başka bir deyişle davacıların taleplerinin tespit öncesi nedene dayanıp dayanmadığı hususunun tartışılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, kadastro sonrası nedene dayalı olarak açılan muhtesatın aidiyetinin tespiti iştemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, anılan parselin kadastro tutanağının ilgili Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek kadastro tespiti ve kesinleşme tarihlerinin belirlenmesi ile ağaçların yaşları da göz önünde bulundurularak görülmekte olan eldeki davanın kadastro tespiti öncesi muhdesatlar için yukarıda açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi, buna göre anılan parsel üzerindeki muhdesat hakkında toplanan tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesinde isabet bulunmamaktadır....

                davacıya ait olduğunu, evin 2000 yılında yapıldığını iddia ederek muhdesatın aidiyetinin tespitine, Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/544 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesi halinde muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine bu mümkün olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak bedelinin davacıya verilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti, Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.12.2015 gün ve 605/646 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına konu 3292 parsel sayılı taşınmaz ve 3299 parsel üzerindeki bulunan yapıların vekil edeni tarafından yapıldığının tespitine ve tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş; davalı ..., babası ve annesinden duyduğu kadarıyla muhdesatları davacının yaptırdığını beyan etmiş; davalı ... Öncel ise, tebliğe rağmen beyanda bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu