Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, muhdesatın mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğunun tespiti yerine muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. c)Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır....

    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın tespiti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda Mahkemece, Zonguldak İli, ... Köyü 121 ada 4 nolu parsel üzerinde bulunan bir kısmı 3 katlı, bir kısmı tek katlı yaklaşık 1500 m² büyüklüğünde olan ve tavuk çiftliği olarak kullanılan bina ve müştemilatının mülkiyetinin davacılar adına tespitine karar verilmiştir. Davaya konu muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, tapu sicillerinin tutulması, kamu düzeni ile ilgili olup re'sen gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, TMK'nın 1007. maddesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Hazine sorumludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.05.2013 gün ve 363/207 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, hakkında Malkara Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/33 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu 33 ada 120 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin üstü 1. katın müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmadığından bir beyanda bulunmamıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici mehir senedine dayalı muhdesatın aidiyetinin tespiti ve teslimi, mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak paydaşlar arasında muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Davada muhdesatın aidiyetinin tespiti talep edilmemiş ve talep zilyetlik iddiasına dayalı muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 6110 sayılı Kanunla değişik Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve Büyük Genel Kurul'ca kabul edilerek yürürlüğe giren işbölümü kararına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek (3). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

                Mahkemece; her ne kadar davalı taraf davacıların hukuki yararlarının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiş ise de, davacı tarafın muhdesatın aidiyetinin yanı sıra yapılan iyileştirme giderlerini de eda davası ile istemiş oldukları ve davacıların murisi tarafından meydana getirilen imalatların iyileştirme gideri olmadığı, muhdesata ilişkin olduğu, taraflar arasında izale-i şüyu davası mevcut olup izale-i şüyu davası neticelenip kesinleşmiş olsa dahi muhdesatın aidiyetinin tespiti sonucu alınacak kararın ve kesinleşmiş mahkeme hükmünün izale-i şüyu kararının icrası için yapılacak satış sonucun da elde edilecek paranın dağıtımında etkili olacağı bu anlamda davacı tarafın iş bu muhdesatın aidiyetinin tespiti davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu, tüm dosya kapsamından muhdesatın beraber yapıldığı ve %40'ının davacılar murisi tarafından meydana getirildiği, davacıların %40'ı oranında muhdesat karşılığında davalılardan alacak talep etmiş iseler de davacıların bu konuda talep...

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili 11/04/2022 tarihli istinaf dilekçesinde Dava dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla, muhdesatın aidiyetinin tespitini talep ettikleri binanın muris Şekip Eski tarafından yaptırıldığını, vefat etmiş sebebiyle mirasçılarının, bina üzerindeki haklarının tespiti için bu dava açtıklarını, muhdesatın aidiyetinin tespitini talep etme ile birlikte aynı parsel ile ilgili Hatay 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/241 E. - 2022/51 K. sayılı dosyası ile tapu iptali davasını açtıklarını, müvekkillerinin işbu davayı açmada hukuki yararları bulunduğunu belirterek, Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas: Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti davasıdır....

                  Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir. Mahkemece muhdesatın halefiyet gereğince davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- 6100 Sayılı HMK'nun 297/1- 2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu