Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının talebinin esasen tarafların müşterek muris adına yapılması gereken kadastro tespitinin hatalı bir şekilde davalı adına yapıldığı, kadastro tespit ve tescilin hatalı olduğuna ilişkin olup kadastro öncesi hukuksal nedene dayandığından, Hakimler Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne dair kararı uyarınca; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davalarında verilen hüküm ve kararlara" ilişkin istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat ve kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, yargılama sırasında kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin dava tefrik edilmiş olup, eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İstinaf Nedenleri Davacıların mirasbırakanı ...’nin mirasçılığının gizlendiğini, davacı ... ve kardeşlerinin taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerinin devam ettiğini, mülkiyet haklarının zayi olduğunu, eldeki davanın Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü süreden reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tensip zaptında davanın ketmi verese hukuksal nedenine dayalı olduğu yazılı olup, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı davalarda hak düşürücü süre ya da zamanaşımından söz edilemeyeceğini, eldeki davanın kadastro öncesi nedene değil, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı olduğunu, sorunun Kadastro Kanunu kapsamında olmayıp eşya hukuku çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğini, ketmi verese davalarında hasımlı veraset ilamı alınmak üzere süre verilmesinin ön koşul olup, bu husus yerine getirilmeden hak düşürücü süreden davanın reddine karar verildiğini, eldeki davanın ayni hakka yönelik bir dava olup, çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ...’den geldiğinin tespit...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Öncesi Nedene Dayalı Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel mahkemede açılan kadastro öncesi nedene (zilyetlik) dayanılarak yolsuz olarak tescil edilen taşınmaz dolayısı ile Hazine'nin uğradığı zararın tazmini isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ecrimisil ve tazminat isteğine ilişkin olup mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm asıl davanın davacısı Yusuf ve birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık öncelikle çözüme kavuşturulması gereken kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemini içerir asıl davadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

          Mahkemece, davanın kadastro öncesi hukuksal nedene dayandığı ve 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçtiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, iddianın ileri sürülüş ve biçiminden davada kadastro öncesi nedenine dayalı olarak istekte bulunulduğu kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak her zaman dava açabilecekleri gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, muris muvazaasıyla ilgili davaların hiç bir süreye tabi olmadığı, ancak; mirasbırakan tarafından yapılan muvazaalı temlikten sonra o bölgeye kadastro girmiş, taşınmazı devralan kişi üzerine tespit ve tescil etmiş, miras bırakan da tapulama tespitinden önce ölmüşse, mirasçının dava açma hakkı tapulama tespitinden önce doğduğundan, davacının muris muvazaasına dayalı davasının tapulama öncesi sebebe dayanmış sayılacağı, bu durumda, mirasçının tespit tutanağının kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesi uyarınca on yıllık hak düşürücü süre içinde davayı açmak zorunda olduğu, somut olayda da, mirasbırakan ...’un kadastro geçmeden önce 06.02.1980 tarihinde öldüğü, murisin ölümüyle de, davacıların dava açma hakları doğmuş bulunduğu gibi bu durumda, kadastro öncesi nedene dayanıldığının da kuşkusuz olduğu, nitekim, çekişmeli...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, her ne kadar kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış ise de, sonrasında ıslahla sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Dava, her ne kadar başta kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış ise de, sonrasında ıslahla sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20/01/2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı, davacının aynı hukuksal nedene dayalı olarak aleyhine 2010/97 E. sayılı dosya üzerinden açtığı elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında davacıya ait taşınmaz içersinde 3,23 m2 lik istinat duvarının kaldığının keşfen tespiti üzerine kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak 2011/129 E. sayılı dosya üzerinden açtığı iptal-tescil davasında kadastro pafta ile zemindeki sınırların değişmediğinin keşfen belirlenmesi üzerine davayı takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dolayısıyla herhangibir tecavüzünün bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıya ait taşınmaza davalı tarafından yapılan istinat duvarının 3,35 m2 tecavüzlü olduğunun keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu....

                    UYAP Entegrasyonu