Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, mahkemece 30.12.2005 gün 2003/89-2005/480 sayılı ilam ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarına başlandığı, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2004/109 esas sayılı dosyada dava bulunduğu, taraflarının da aynı olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu durumda eldeki orman kadastrosuna itiraz davası aynı zamanda kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüştür.Ancak dosyada 101 ada 1086 ve 1087 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları bulunmamaktadır....
Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemine itiraz davasının reddine, taşınmazın oman niteliği ile tescili talebi açısından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Kadastro Mahkemesi SAYISI : 2018/35 E., 2019/66 K. Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemine itiraz davasının reddine, taşınmazın orman niteliği ile tescili talebi açısından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
(güncelleme) kadastrosunun da hatalı olduğunu, fiili ve hukuki duruma aykırı olup eksik inceleme ile çelişkili ve yetersiz fen bilirkişisi raporuna dayanarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında Kadastro Müdürlüğü'nün de hasım gösterilebileceğine dair Yargıtay kararları bulunduğunu " öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
Ayrıca 6360 sayılı kanun gereği T3'nın yola yönelik olarak açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine dair davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesi de isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz K A R A R Dairemizin önceki tarihli geri çevirme kararının 2. bendinde çekişmeli 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu tutanak aslının dosya içerisine getirtilerek dosyanın temyiz incelemesi yapılması üzere gönderilmesi istenilmiş olmasına rağmen, mahkemece tutanak aslı dosya içerisine getirtilmeyerek uygulama kadastrosu tutanak örneği aslı gibidir yapılarak dosya içerisine celp edilmiş olması nedeniyle geri çevirme gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....
Somut olaya gelince; ilk malikin talebi üzerine Kadastro Müdürlüğünce oluşturulan sınır ve yüzölçümlere göre taşınmazların çap kayıtlarının oluşturulduğu, ve dosyanın taraflarına kayden satıldığına göre, uygulama Kadastrosu Komisyonu tarafından ifraz haritası sonucu oluşan ve kadastro paftasına aktarılan sınıra göre taşınmazların yüzölçümünün belirlemesine dair kararın yerinde olduğu, davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu gözetildiğinde mülkiyet aktarımına neden olacak şekilde karar verilemeyeceği, davacıların iddiasının kadastro tespitinden sonra oluşan ifraz haritasının hatalı olduğu, diğer bir anlatımla mülkiyet talebine ilişkin bulunduğuna göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hakdüşürücü süreye bağlı kalınmaksızın genel mahkemelerde her zaman dava açabilecekleri, hal böyle olunca; mahkemece uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, çekişmeli taşınmazların komisyon tutanağında belirlenen sınır ve yüzölçümleriyle tapuya tesciline...
Askı ilan süresi içinde açılan tespite itiraz davalarında, husumet yöneltilmesi gereken davalı, davacıya ait taşınmazda eksilmeye ya da sınır değişikliğine sebep olan komşu parsel malikleridir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle, nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
DELİLLER: Dava dilekçesi,cevap dilekçesi ,tapu kayıtları,kadastro tutanak örnekleri, ile tüm dosya kapsamı; GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Kural olarak, bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınırı değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekmekte olup, uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde T3 husumet yöneltilerek de dava açılabilecektir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 15.06.2021 tarihli harita mühendisi bilirkişi kurulu raporunda uygulama kadastrosuna ilişkin sınırlandırmanın doğru yapıldığı ve uygulama kadastrosu sırasındaki yüzölçüm farklılığının tesis kadastrosunda kullanılan ölçü ve hesap yöntemi ile uygulama kadastrosu sırasında kullanılan teknolojinin farklılığının doğal sonucu olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama kadastro tespiti gibi tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....