Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiş; ... kadastrosu, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "uygulama kadastrosunun amacı açıklanarak, konusunun mülkiyete ilişkin ihtilaflar olmayacağı belirtilerek, Mahkemece öncelikle davacı idarenin isteminin yenileme kadastrosuna itiraz mı yoksa mülkiyet iddiasına yönelik mi olduğunun saptanarak, davanın konusuna göre yargılamaya devam edilmesi ya da görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline; davacının taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ......
Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2016/152 Esas sayılı tescil davasında, davanın orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmesi sebebi ile orman kadastrosuna itiraz yönünden tefrik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesinin sağlanıp her iki dosyanın birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından İstanbul Kadastro Mahkemesi'nin 2017/96 Esas ve 2021/3 karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- a maddesi gereğince kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen uygulama kadastrosuna itiraz davasında yapılan yargılama sonunda, Mersin Kadastro Mahkemesi kararıyla davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, uygulama kadastrosuna itiraz isteğine ilişkindir....
Yargılama sırasında yörede orman kadastro çalışmalarının yapılarak ilân edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü anlaşıldığından, .../09/2013 tarihli ara kararı ile tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın tefrik edilmesine karar verilerek, yargılamaya orman kadastrosuna itiraz davası yönünden devam edilmiş; orman kadastrosuna itiraz davasında mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosya ... Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....
Davalı T8 vekili " kararın kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturduğunu, davanın 22/A çalışmaları esnasında yapılan kadastro tespitine yönelik olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olmadığını, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu incelendiğinde davacının davasının uygulama kadastrosuna yönelik itiraz olmadığı tesis kadastrosundan önceki duruma ilişkin mülkiyet hakkına dayalı olduğunun görüldüğünü, bilirkişi raporunun ilk sayfası incelendiğinde görüleceği üzere davacının sadece uygulama kadastrosuna değil 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarına da itiraz etmekte ve davalının kendisinin 2017 yılında tapuya güvenerek almış olduğu yeri talep ettiğini, davacının davası mülkiyet hakkına ilişkin olup 1993 yılında yapılan kadastro da yanlış olarak tespit ve tescil ettiğini kabul ettiğini, tesis kadastrosuna yönelik olarak açılması gereken davalarda hak düşürücü süre bulunduğunu, davacının 1993 yılından öncede söz konusu taşınmazı kendisinin kullandığını fakat kadastro ile diğer...
Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm bozulmuş olup ... bozma ilamında özetle “taraflar arasındaki uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu; kural olarak uygulama kadastrosuna itiraz davalarının askı ilan süresi içinde açılması halinde Kadastro Mahkemesinde, askı ilan süresinden sonra açılması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesinin zorunlu olup Mahkemece davanın nitelendirilmesinde hata yapılarak Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinin yanlış olduğuna işaret edilerek; öncelikle çekişmeli taşınmazların Kadastro Mahkemesinde çekişme konusu olup olmadığının tereddütsüz olarak belirlenmesi, sonrasında taşınmazlara yönelik askı ilan süresi içinde dava açıldığı, taşınmazların Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu ve böylelikle tespitin kesinleşmediği belirlendiği takdirde somut olayda görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olacağının gözetilmesi; şayet taşınmazlara yönelik askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde açılan bir dava olmadığı (Kadastro...
DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, uygulama kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....
Bu yasal düzenlemelere göre askı ilân süresi içinde açılan tesbite itiraz davaları ile 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarının kadastro mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması zorunludur. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tesbitte; taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritalar düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir. Yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir....
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....