Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Yurttepe Köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 19 parsel sayılı 39076,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine'ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 124 ada 8 parsel sayılı 51,39 m2 ve 132 ada 1 parsel sayılı 181,97 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden intikal ettiği ve toprak tevzii komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 107 ada 40 parsel sayılı 5.091,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazineye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Ancak dava 228 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında yazılı soyisminin düzeltilmesi istemine yönelik olduğu halde 128 ada 15 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmuş olması isabetsiz ise de maddi hata sonucu oluşan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinin ikinci satırındaki ve 5. bendinin 1. ve 3. satırlarındaki "128" sayısının "228" olarak düzeltilerek hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Kadastronun tespitinin yapıldığı tarih itibarıyla yürürlükte bulunan kanun 766 sayılı Tapulama Kanunu'dur ve uygulanması gereken madde de 31/2 maddesidir. Bu madde "Bu sicillerde belirtilen haklara tescilleri tarihinden itibaren on sene geçtikten sonra, tapulamaya takaddüm eden sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmünü içermektedir. Kadastro tespitinin yapıldığı ve kesinleştiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hüküm gereğince, kesinleşmiş kadastro tespit tutanaklarının tapu kaydına tescillerinden itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra kadastro öncesindeki sebeplere dayalı olarak tapu kayıtlarına itiraz olunamayacağını ve tapu kayıtlarına karşı dava açılamayacağını belirtmektedir. Kaldı ki 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca da kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra, tespitten önceki nedenlere dayanılarak tespite karşı dava açılamayacağını ihtiva etmektedir....

          Ne var ki; davacıların açtığı tapu iptali ve tescil davası Yargıtay denetiminden geçerek 06.06.2016 tarihinde kesinleştiğine göre, çekişmeye konu yer hakkında kullanım kadastrosu yapılamayacağından tutanağın iptal edilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece kadastro tespitinin iptali ile yetinilmesi isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ......

            Dava kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3. maddesi gereğince, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılmaz. Bu süre, hak düşürücü süre olup mahkemelerce re'sen göz önünde bulundurulması gerekir. Çekişmeli taşınmaza ait ve dosya içinde örneği bulunan kadastro tutanağında, dava konusu 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 07.12.1995 tarihinde kesinleştiği belirtilmekte olup, dava ise 26.12.2011 tarihinde açılmıştır. Kadastro tutanağında belirtilen kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulü-kısmen reddine, 169 ada 8 parsel 2670,01 m2 alana ilişkin açılan davanın kabulü ile kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 169 ada 13 parsel 633,52 m2 alana ilişkin davanın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

                Mahkemece, davalıların davayı kabul ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle dairece onanmıştır. Bu kez, davalılar dava konusu yerin 105 ada 411 parsel olduğunu sanarak davayı kabul ettikleri iddiasıyla kararın düzeltilmesini istemektedirler. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Banaz Kadastro ve Banaz Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,5831 sayılı yasa ile 3402 sayılı yasaya eklenen ek 4.Madde gereğince orman kadastro komisyonlarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumlarına göre, sınır ve yüzölçüm yönündeki düzeltmelere karşı, sınır hatasının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu