"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... ili ... ilçesi ... (...) köyü 134 ada 38 sayılı parsel, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve fındık bahçesi olarak 1994 yılından beri ... oğlu ...'nun fiili kullanımında olduğu belirtilerek hazine adına tespit edilmiştir.Davacılar kadastro çalışmasında taşınmazın hak sahipliğinin ... adına tespit edildiğini,tespitin iptali ile davalı ile birlikte hak sahipliğinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir....
Mahkemece, davaların reddine, 05.05.2008 tarihli ... bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 15927,22 m2’lik bölümün orman olduğunun tespitine, 346 ada 1 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parsellerin mera niteliğiyle tespitine ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacılardan ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılardan ...'ya yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 09/05/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/176 Esas sayılı dosyasının açıldığı tarih olan 21.05.2013'te, Cumhuriyet köyü 130 ada 80 sayılı parsele ilişkin Ordu Kadastro Mahkemesinin 2011/132 Esas sayılı kadastro tespitine itiraz dosyası ile Cumhuriyet köyü 129 ada 14 sayılı parsele ilişkin Ordu Kadastro Mahkemesinin 2011/133 Esas sayılı kadastro tespitine itiraz dosyası derdest olup bu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Taşınmazların kadastro tutanağı kesinleşmediğine göre görevli mahkeme genel mahkeme olmayıp kadastro mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağı kesinleşmediğinden, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Heyetçe incelenmesine gerek görülen 421 ada 42 parselin geldiği 421 ada 21 parselin kadastro ile oluşan tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile kadastro tespitine itiraz edilmiş ise ilgili dava dosyasının istenmesine, Dairemizin 6.12.2006 tarihli kararı ile karar verilmiş olmasına rağmen 21 parselin kadastro tespitine itiraz edildiği taşınmaz Hazine adına tespit edilmişken hükmen ... adına tescil edildiği anlaşıldığından dava dosyasının ilgili merciinden getirtilerek evrak arasına konulduktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 4.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Bozkır Kadastro ve Bozkır Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Kadastro Mahkemesi; dava konusu taşınmazın yol boşluğu olması ve yol boşlukları için kadastro tutanağı düzenlenmediğini belirterek, Sulh Hukuk Mahkemesi de, dava edilen yerle ilgili olarak kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle karşılıklı olarak görevsizlik kararı vermişlerdir....
Somut olayda, kadastro çalışmaları sonucu umuma ait olduğu belirtilen yolun davalı adına tespit edildiği iddia edilerek kadastro tespitine itiraz edilmiş, dava konusu olan yerle ilgili olarak kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır. 3402 Sayılı Yasanın 16/B-son maddesinde "yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir" hükmüne yer verilmiştir. 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde ise Kadastro Mahkemesinin yetkisinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. O halde; dava konusu edilen taşınmazla ilgili olarak kadastro tutanağının düzenlendiği anlaşıldığından Kadastro Kanununun 26. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Kadastro Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak Kadastro Genel Müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Dosya kapsamına, sav ve savunmaya göre dava, gerçek kişi ile Hazine arasında görülen kadastro tespitine itiraz davası olup, dava konusu olan 382 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, kadastro sırasında arsa vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, davacı kişi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak kadastro tespitine itiraz davası açmış, mahkemece daha önce verilen hükmün Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından 30.05.2008 tarihli ve 2008/2610-2378 karar sayılı ilâmla bozulmasına karar verildiği, Orman Yönetiminin davada taraf olmadığı, mahkemece orman araştırması da yapılmadığı anlaşıldığına göre Yargıtay Kanunun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümü kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 16....