Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle olmasına rağmen, davada taraf durumunu almayan ...’ın hukukunu da etkiler biçimde ipoteğin terkini kararı verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazların tapu kayıtlarına 30. maddenin son fıkrası uyarınca konulan şerhlerin terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06/12/2018 gün ve 2017/10784 Esas - 2018/23827 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 370,00-TL. para cezasının karar düzeltme...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhlerin terkini ve taşınmaz üzerindeki yapıların kal'i davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı yazılı hükmün; Dairemizin .../02/2017 gün ve 2015/11684 - 2017/1404 E.K sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde dahili davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanunada uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Kanunun geçici .... maddesi atfıyla HUMK'nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 315.00....

        "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2011 gününde verilen dilekçe ile şerhin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yönünden reddine dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacıya ait 27, 622, 711 ve 712 parsel sayılı 4 adet taşınmazın tapu kaydına, davalı kurumun 14.05.1979 tarih ve 135/22-19857 sayılı ve yine 14.08.1979 tarih ve 135/22-19857 sayılı yazılarına istinaden şerh konulduğunu belirterek, hukuki dayanaktan yoksun şerhlerin kaldırılmasını istemiştir....

          Dava, tapudaki muhdesat kaydının terkini ve taşınmaz üzerindeki binanın davacılara ait olduğunun beyanlar hanesine yazılması isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

            İdaresi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Ancak, dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 139 ada 1 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı dışında diğer paydaşların vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur. Ayrıca, 139 ada 1 parselin kısmen imar uygulamasına girmiş olduğu Tapu Müdürlüğü cevabında belirtilmiştir. Bu nedenle, ana gayrimenkul ve imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazların tapu kayıtları üzerinden vakıf şerhinin sadece davacının payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir....

              İdaresi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Ancak, dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 137 ada 6 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı dışında diğer paydaşların vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur. Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin sadece davacının payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                İdaresi vekili tarafından parsel üzerindeki şerhlerin kaldırılmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanun'un 93. maddeleri uyarınca tapu kaydında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh bulunamaz....

                  İdaresi vekili tarafından parsel üzerindeki şerhlerin kaldırılmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanun'un 93. maddeleri uyarınca tapu kaydında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh bulunamaz....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Müdahalenin Men'i, Şerhlerin Terkini Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalı vekili ve müdahil davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 22.07.1987 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanun'un 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve 1970 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Davacı ... İdaresi vekili, 20.11.2013 havale tarihli dilekçesiyle; ..., ..., ......

                      UYAP Entegrasyonu