Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre tapu iptal ve tescile, el atmanın önlenmesine, tapudaki şerhlerin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının el atmasının önlenmesine, tapudaki şerh bulunmadığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhlerin de silinmesi, davalı gerçek kişiler tarafından ise davanın reddi gerektiğinden söz edilerek temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre tapu iptal ve tescile, el atmanın önlenmesine, tapudaki şerhlerin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptal ve tescili, el atmanın önlenmesi ile tapudaki davalılar yararına olan şerhlerin silinmesi. davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine 03.03.2008 tarihli dilekçesiyle ... köyü ... mevkii 147 sayılı parselin 2734.32 m2 yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. mahkemece dava edilen bölümün değeri nedeniyle davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizliğe ve karar kesinleştiğinde istek halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... ilçesi, Harız Köyü çalışma alanında bulunan 379 parsel sayılı 8000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Tapu kaydının beyanlar hanesinde davalılar ..., Deniz Finansal Kiralama ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü lehine şerh vardır. Davacı ... İdaresi, çekişmeli taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescili ve tapu kaydındaki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.10.2012 gününde verilen dilekçe ile şerhin ve ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı ...'ın 1/2 oranında paylı malik bulunduğu 57 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı ...'ın borçları nedeniyle konulan haciz şerhleri ile ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davalı ..., borçlarını ödeyip şerhleri terkin ettireceğini beyan etmiştir. Mahkemece, husumetin borçlu davalıya değil şerhlerin lehtarlarına yöneltilmesi gerektiği belirtilerek davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Davacı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığı, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte aksine sicil kayıtlarının hukuki dayanağının kalmadığını belirterek hazine fazlalığı şerhlerinin silinmesini, aksi halde bedelleri belirlenerek bedeli mukabilinde şerhlerin kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda kadastro önce bir hakka dayanılarak açılan bir sicil düzeltme davasında söz edilemez. Dolayısı ile, Hazinenin de sicile 05/10/1946 tarihinde lehine işlenmiş olan Hazine fazlalığı şerhine ilişkin bedele dönüştürme talebi olması halinde 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin uygulanması olanağı da söz konusu olamaz. 3- Davacının talebi, dava konusu taşınmazlarda bulunan hazine fazlalığı şerhinin terkini olmadığı takdirde belirlenecek bedeli karşılığında kaldırılmasına ilişkindir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapu iptali-tescil ile elatmanın önlenmesi ve muhdesat şerhinin terkini istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasaya göre 15.11.1977 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 54.70 m2 bölümünün orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, bu bölümde muhdesat şerhine konu herhangi bir dikili muhdesatın da bulunmadığı anlaşıldığına ve ......

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline, elatmanın önlenmesine, tapudaki davalı gerçek kişiler yararına olun şerhlerin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Köyü çalışma alanında 1995 yılında yapılan kadastro sırasında, 1842 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. 2. Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Köyü 1842 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, tapudaki şerhlerin silinmesine, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın orman vasfını yitiren yerlerden olduğunu, ormanla ilgisi kalmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur. III....

                    Bilindiği gibi, tapu kaydındaki dayanağı kalmadığı ileri sürülen kayıtların terkini ilgilisinin oluru, yetkili makamın yazısı veya mahkeme kararı ile olanaklıdır(TMK. m.1026-1027). Somut olayda da; ortaklığın giderilmesi davasının davacısı ... tapu kaydındaki şerhlerin terkini için satış memurluğuna ve tapu sicil müdürlüğüne başvuruda bulunmuş, ancak istemi karşılanmadığından ortaklığın giderilmesine karar veren mahkemeden istemde bulunmuştur. Bu istemin tapudaki şerhin lehtarlarına yöneltilecek bir davada ileri sürülmesi gerekir. Çünkü, orta yerde bir tarafın başvurusu ile mahkemenin bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine, sona ermesine veya korunmasına karar verilmesi hali olarak tanımlanan çekişmesiz yargı işi yoktur. Bu nedenlerle davacının istemi bir dava gibi değerlendirilmemiştir. Diğer yandan, HUMK'nun 427.maddesinde de açıkça belirtildiği gibi usule ve esasa ilişkin nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir....

                      UYAP Entegrasyonu