Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava her ne kadar tescil istemiyle açılmışsa da, yargılamanın devamı sırasında birlikte yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi Kadastro Mahkemesinindir. Hal böyle olunca, mahkemece tescil istemi yönünden dava elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz istemi tefrik edilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmesi ve sonucunun beklenmesi" gereğine değinilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi bozmaya uyduktan sonra orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

    Ancak; kadastro mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme görev ve yetkileri bulunmadığı ve davanın orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içine alınması ile yetinilmesi gerektiği halde, mahkemenin yetkisini aşarak tapu iptali ve tescile de karar vermesi, bunun yanında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, gerek dava dilekçesinin içeriğinden, gerekse davacı vekilinin yazılı ve duruşmadaki beyanlarına göre tüm dosya kapsamından davanın sadece uygulama kadastrosuna yönelik itiraza ilişkin olmadığı, bilirkişi raporunda krokilerde gösterilen yolların orman olarak tescil edilmesini ilişkin mülkiyet iddialı talebini de içerdiği, talebin içeriği itibariyle orman kadastrosuna veya tesis kadastrosundan önceki nedenlere ve mülkiyet hakkına dayalı tescil davası olduğu, mülkiyet iddiası açısından Kadastro Mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme veya etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme veya dava konusu edilen ve tescil harici olan yolların orman olarak tescil edilmesi görev ve yetkisinin bulunmadığı, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin Tescil davası yönünden davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup...

      Ayrıca davalı kişi tarafından çekişmeli taşınmaza ilişkin açılan bir orman kadastrosuna itiraz davası bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Bu sebeple, öncelikle davalı gerçek kişi tarafından çekişmeli yere ilişkin orman kadastrosuna itiraza yönelik bir dava açılıp açılmadığı mahkemece ilgili yerlerden araştırılmalı, eğer böyle bir dava var ise eldeki dava ile birleştirilmeli ve birlikte karar verilmelidir. Gerçek kişi tarafından orman tahdidine itiraza yönelik bir dava açılmamış ise dava kesinleşmiş tahdide dayalı tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğundan, mahkemece dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosuna göre konumu belirlenip buna göre karar verilmesi gerekirken hava fotoğrafı ve memleket haritasına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

        Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairenin 12/10/2010 gün ve 2010/8764 -12236 sayılı kararı ile; “ ..davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

          Asliye Hukuk Mahkemesince; “Dava sırasında yörede orman kadastrosu ve 2/B çalışması yapıldığı, davanın orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Kadastro Mahkemesince; “Davanın, orman tahdidine itiraza dönüşen bölümü yönünden kadastro mahkemesi görevli olmakla birlikte, tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle, dosya tefrik edilerek tapu iptali ve tescil davası yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda mülkiyete ilişkin hakların tartışma konusu yapılamayacağı ve davacı idare tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talep edildiği için dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

            Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; [ ..davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanunun 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü uyarınca yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

              Mahkemece usûlünce yapılacak araştırmada taşınmazın orman kadastro çalışmasında orman sınırı dışında bırakıldığının belirlenmesi halinde, ...nin açtığı dava, tapu iptali tescil istemi yanında, orman kadastrosuna itiraza da dönüşecektir. 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince orman kadastro çalışmasına itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir....

                Hukuk Dairesinin 05.05.2010 gün ve 2010/3012-5873 sayılı kararı ile "davanın devamı sırasında 4999 sayılı Kanun gereğince dışarıda kalmış ormanların kadastro çalışması yapılarak 31.08.2005 tarihinde ilân edildiği, eldeki dava nedeniyle çekişmeli taşınmaza ilişkin orman kadastro çalışmasının kesinleşmemiş olduğu, davanın tapu iptali ve tescil ile birlikte orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü, bu tür davalara 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesi bakmakla görevli olduğundan tapu iptali ve tescil yönünden davanın elde tutularak orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek, Alanya Kadastro Mahkemesine gönderilmesi" gereğine değinilerek bozulması üzerine; mahkemece bozmaya uyularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinden talep halinde Alanya Kadastro Mahkemesine gönderilmesine dair 29.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20....

                  Mahkemece; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. madde koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu 250 ada 2 nolu taşınmazın tarla niteliğiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz, tescil ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasaya esas olmak üzere 6831 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılan ve 02.01.2008’de ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Dava, orman kadastrosuna itiraz olarak açılmış, bölgede arazi kadastrosu yapılınca arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu