Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, şikayetçi 3. kişinin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sıra cetveline itirazda bulunduğu 15/08/2014 tarihi itibariyle İİK'nun 140. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce düzenlenen bir sıra cetveli veya derece kararı bulunmadığı, icra müdürlüğünce düzenlenen 21/10/2014 tarihli sıra cetveline karşı ise bir itiraz yapılmadığı anlaşılmakla şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, düzeltme kapsamına alınan taşınmazlarda mülkiyet aktarımı söz konusu olduğu, düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce yapılabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacıların temyizi üzerine mahkeme kararı Dairemizce Kadastro Müdürlüğünün 3402 Sayılı Kanununun 41. maddesi uyarınca yaptığı düzeltme işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususunun araştırılması yönünden bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir....

      (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. ... 2. maddeye göre orman sınırı dışına çıkarma işlemlerine karşı Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) . 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesine göre yapılan orman kadastrosunda (5304 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önce) kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdirde durum çalışmaya başlamadan 2 ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir ve Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları belirlenerek harita ve tutanakları ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir. Kadastro ekiplerince bu harita ve tutanaklar esas alınarak ölçü ve harita işlemleri tamamlanır. 2 ay içinde orman kadastro ekipleri orman sınırını belirlemezse arazi kadastro ekipleri bu sınırlandırmayı yapar, böylece orman kadastro işlemleri ikmal edilmiş sayılır....

        Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Kanun'un 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanunu'nda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nin 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....

          Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işlemine karşı süresi içinde dava açılmış olması nedeni ile bu karar kesinleşmemiş ve dava da reddedilmiş olduğuna göre, davalılara ait dava konusu taşınmazın düzeltilmiş yüzölçümü ile tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmekle yetinilmiş olması isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki "davanın reddine" sözcüklerinden sonra gelmek üzere "Kadastro Müdürlüğünün kararı gibi dava konusu ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyünde kain 174 parsel sayılı taşınmazın düzeltilmiş yüzölçümü ile tapuya tesciline" sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 18.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            -2- 2006/37-1916 sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.” hükmünü içermektedir. Maddeden de anlaşıldığı gibi bu tür davalar, kadastro müdürlüğünce anılan maddeye göre yapılan düzeltme işlemlerine karşı işlemin iptali isteği ile açılabilir. Bir davada olayları anlatmak tarafların, hukuki nitelemeyi yapmak ise mahkemenin görevidir (HUMK. M.76). Eldeki davada, davacı kendilerine ait bir miktar yerin davalı taşınmazı kapsamında tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek bunun düzeltilmesini istemiştir. Kadastro müdürlüğünce yapılmış bir düzeltme işlemi bulunmadığına göre, davanın tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ Taraflar arasındaki davadan dolayı Demirci Sulh Hukuk Mahkemesince 04.01.2019 tarihli 2009/395 E. 2009/395 K. sayılı ek kararı ile davacının temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince verilen 22/04/2021 tarihli 2019/715 E. 2021/3979 K....

                GEREKÇE;Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlu vekili , müvekkilinin takip dosyasına gönderdiği borca itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce yanlış değerlendirilerek 09/02/2021 tarihli karar ile (Alacaklı vekilinin dosyaya borcun ödendiğine dair bir talebi olmadığı, yapılan dosya hesabında da müdürlüğe yatan herhangi bir tutarın görünmediği belirtilerek borçlu şirketin icranın kaldırılması talebinin reddine karar verildi....

                Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda; kadastro müdürlüğü 04.11.2008 tarihli işlemi ile davacıya ait 196 parsel sayılı taşınmazda 179 parsel sayılı taşınmaz lehine düzeltme işlemi yapmıştır....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız olduğu İcra dosyası muhteviyatı incelendiğinde, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, iflasın ertelenmesine dair karardan haberdar olunmadan davacıya ait malların üzerine 07/01/2015 tarihinde haciz konulduğunu, davacı şirket vekilince hacizlerin uygulanmasından sonra 08.01.2015 tarihinde icra dosyasına dilekçe verilmek suretiyle konulan hacizlere itiraz edildiğini ve ihtiyati tedbir kararı kapsamında hacizlerin kaldırılmasının istendiğini, İcra müdürlüğünce, 09.01.2015 tarihinde verilen kararla, "Borçlu şirket hakkında Ödemiş 1....

                  UYAP Entegrasyonu