İdaresi, dava konusu parsellerin ana parseli olan 204 sayılı parselin orman sayılan ve orman sayılmayan kısımlarının olduğu, taşınmazların sınırlarındaki düzeltmenin orman sınırlarında kalan bölümlerinden yapıldığı ayrıca Orman İdaresine ağaçlandırılmak üzere tahsis edilen komşu 454 sayılı taşınmazının sınırlarında da değişiklik yapıldığını, yapılan düzeltmenin usulsüz olduğunu belirterek iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 18.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Dva, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ..... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davalılar murisi ..... adına kayıtlı olan 532 parsel sayılı 19.300.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 24.818.04 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine kadastronun yapıldığı sıradaki yasal düzenlemeye göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile en fazla 20.000.00 m2 yer edinilebileceğini dolayısıyla 4,818.04 m2 fazlalığın aynı bir parsel olarak Hazine adına tescilinin gerektiği iddiasına dayanarak dava açmıştır....
Davacı da dava dilekçesinde Kadastro Müdürlüğünün 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre düzeltme yaptığını, düzeltmenin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir. Anılan madde “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir…” şeklindedir. Görülüyor ki, 41. maddeye göre düzeltme yapıldığında bu işlemin iptali için münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir....
Mahkemece açılan dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine dayalı düzeltme olarak nitelenmiş ve bu tür incelemelerin yapılmasında mahkemeler görevli olmayıp kadastro müdürlükleri görevli olduğundan Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın da pafta-zemin uyuşmazlığı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü davacılar ile davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. 1-Gerçekten,3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca düzeltme işlemi talebinin inceleme yeri Kadastro Müdürlükleridir. Kadastro Müdürlüğüne yapılacak başvurudan sonra düzeltme yapılmış ise bunların sonuçları taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur ve bu tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde alınan kişiler düzeltmenin kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurabilir. Şayet, dava yoluna gidilmemiş ise Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan düzeltme kesinleşir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
Yargılama aşamasında yukarıda açıklanan 41.madde uyarınca işlem yapılmak üzere davacı tarafından kadastro müdürlüğüne başvurulmuş, ancak kadastro müdürlüğü taşınmazın hükmen tescil edilmesi nedeniyle düzeltmenin ancak mahkeme kararı ile yapılabileceğini bildirmiştir. Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi gereğince düzeltme işlemi yapılırken Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerinin esas alınması gerekmektedir. Kadastro müdürlüğü yönetmelik hükümlerine göre düzeltme işlemi yapmaktadır. Yönetmeliğin 15.maddesi hükmüne göre de; "Orman, mera, kamu taşınmazları, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki genişletmeye elverişli yerlere sınırı olan taşınmazlar ile kadastrosu ya da kadastro sonrası sınırları hükmen belirlenerek kesinleşmiş olan parsellerdeki sınırlandırma hatası düzeltilemez....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....