WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5304 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 41. maddesinde, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltileceği, düzeltmenin, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunacağı ve tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : URLA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2015 NUMARASI : 2010/559-2015/119 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava Kadastro Kanununun 41.maddesine göre yapılan düzeltmenin iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Mahkemede düzeltmenin kadastro müdürlüğü tarafından yapılacağı belirtilerek davayı reddetmiştir. Taşınmaz başında yapılan keşifte alınan 03.06.2008 tarihli raporda taşınmazın ölçü krokisi ile paftanın uyuşmadığı, ancak zemin ile örtüştüğü belirtilerek tersimat hatasından söz edilmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılama hukukuna egemen olan usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek davacıya yukarıda açıklanan 41. madde prosedürünün uygulanması için önel vermesi ve kadastro müdürlüğünce yapılacak işlemi bekletici sorun sayması ve bu işlemin kesinleşmesinden sonra davaları irdeleyerek sonuca ulaşması gerekirdi....

        Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. (Değişik :22/2/2005 – 5304/9 md.) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir. Somut olayda, davalı T3 tarafından yapılan başvuru üzerine Kadastro Müdürlüğünce taşınmaz sınırlarında düzeltme yapılmış, yapılan düzeltme işlemi de davacı tarafa tebliğ edilmiştir....

        Mahkemece, 6292 sayılı Kanuna göre yapılan düzeltmenin ve aynı tarihli yapılan uygulama kadastrosunun usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davanın reddine,...... parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kanunun 22-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun ve aynı tarihte 6292 sayılı Kanunun 10. maddesine yapılan düzeltmenin yanlış yapıldığı iddiasına dayalı, tespitin iptali ile tapu kaydındaki miktar ile Hazine adına tapuya tescili istemlidir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ..... köyü ormanlarının tahdidi ilk olarak; 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 22.10.1947 tarihinde kesinleşmiştir....

          Mahkemece, 6292 sayılı yasaya göre yapılan düzeltmenin ve aynı tarihli yapılan uygulama kadastrosunun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle; davanın reddine, ...... mahallesi 115 ada 67, 68 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kanunun 22-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun ve aynı tarihte 6292 sayılı Kanunun 10. maddesine yapılan düzeltmenin yanlış yapıldığı iddiasına dayalı, tespitin iptali ve tapu kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ......köyü ormanlarının tahdidi ilk olarak; 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 22.10.1947 tarihinde kesinleşmiştir....

            Somut olaya gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. madde uyarınca tersimat hatasının düzeltilmesi Kadastro Müdürlüğünün yetkisi dahilindedir. Anılan hükümde Kadastro Müdürlüğünün işleminden sonra kimlerin dava açabilecekleri de gösterilmiş ve bu kişilerin düzeltme talebinin kabulü üzerine aleyhine düzeltme yapılanlar olduğu vurgulanmıştır. Davacı düzeltme istemi ile Kadastro Müdürlüğüne başvurmamış, ancak Kadastro Müdürlüğü düzeltmenin mümkün olmadığını mahkemeye verdiği cevabında belirtmiştir. Bu durumda davacı aleyhine düzeltme yapılan kişi olmadığından, doğrudan mahkemeye başvurarak Kadastro Müdürlüğünün görevinde olan bir işin mahkemede görülmesini isteyemez....

              Somut olaya gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. madde uyarınca tersimat hatasının düzeltilmesi Kadastro Müdürlüğünün yetkisi dahilindedir. Anılan hükümde Kadastro Müdürlüğünün işleminden sonra kimlerin dava açabilecekleri de gösterilmiş ve bu kişilerin düzeltme talebinin kabulü üzerine aleyhine düzeltme yapılanlar olduğu vurgulanmıştır. Davacı düzeltme istemi ile Kadastro Müdürlüğüne başvurmamış, ancak Kadastro Müdürlüğü düzeltmenin mümkün olmadığını mahkemeye verdiği cevabında belirtmiştir. Bu durumda davacı aleyhine düzeltme yapılan kişi olmadığından, doğrudan mahkemeye başvurarak Kadastro Müdürlüğünün görevinde olan bir işin mahkemede görülmesini isteyemez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.7.2005 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 9.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece, husumetin Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işlemi yararına olan kişiye yöneltilmesi gerektiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü davacılardan ... temyiz etmiştir. Gerçekten de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41....

                  Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu