Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre süresinde açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41/I. maddesinde “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.”...
Dava; 3402 sayılı Kanunun 22-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun ve aynı tarihte 6292 sayılı Kanunun 10. maddesine yapılan düzeltmenin yanlış yapıldığı iddiasına dayalı, tespitin iptali ile tapu kaydındaki miktar ile Hazine adına tapuya tescili istemlidir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ...... ormanlarının tahdidi ilk olarak; 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 22.10.1947 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 1991 yılında 3402 sayılı Kanuna göre tapulama çalışmaları yapılmış, 2015 yılında ise Kadastro Kanununun 22-a maddesi kapsamında yenileme çalışması ve ayrıca aynı çalışma içerisinde müşterek olarak 6292 sayılı Kanunun 10. maddesine istinaden orman mühendislerinin de komisyona katılması ile düzeltme çalışmaları yapılmış 22.01.2015-20.02.2015 tarihleri arasında itirazsız yerlerde kesinleşmiştir....
Mahkemece, tensiple birlikte istemin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca düzeltme isteğine ilişkin olduğu bu tür davaların da sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Bilindiği gibi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi hükmü “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir. Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2011 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Davada kadastrol çapa bağlı taşınmazın yüzölçümü hesabında hata yapıldığı iddia edildiğinden sorunun 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi çerçevesinde giderilmesi gerekmektedir. Çünkü anılan bu hükme göre taşınmazın orjinal ölçü değerleri ile zemininin uyumlu olması halinde yüzölçüm farklılıklarının kadastronun dayandığı kurallardaki hatalardan kaynaklandığı saptanırsa mülkiyet değişikliğine neden olunmaması koşulu ile bunların düzeltilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda ne tür iş ve işlemler yapılacağı ise "Hataların Düzeltilmesi" başlıklı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesinde gösterilmiştir. buna göre; kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemler geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğanhatalar ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğgünce re'sen düzeltilir. Düzeltme taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
Mahkemece, kadastro müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif dava ehliyeti bulunmadığı, gerçek kişiler aleyhine açılan davanında işlemin doğru olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 181 ada 39 parsel sayılı 1540.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacı ... adına tescil edilmiştir. Davacının taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/783 Esas, 2011/845 sayılı kararı ile düzeltmenin Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yapılması gerektiğinden davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2007 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali, isteğine ilişkindir....