WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, mülkiyet iddiasına ilişkin olarak da kadastro mahkemesinin görevli olmadığı düşünülmemiş, sadece kesinleşmiş orman tahdit haritasının bilirkişi marifetiyle uygulanması ve bu uygulamaya dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz....

    Davacı ..., toplulaştırma işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlenmesi nedeniyle yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmıştır. Davalılar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi uyarınca dava açma süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince ihtilafın mülkiyete yönelik olduğu ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir....

      Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesinde 30 gün içinde açacakları dava ile düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise, re'sen yapılan düzeltme işleminde Kadastro Müdürlüğü yasal hasımdır. Kadastro Müdürlüğü toplulaştırma nedeniyle yaptığı incelemede davacı Hazine adına kayıtlı çekişmeli 1048 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında hesaplanan yüzölçümü ile düzeltme işlemi sonrasındaki farkın planimetre çevrim hatasından veya kol ayarından kaynaklanmış olabileceğini belirterek düzeltme işlemi yapmıştır....

        Dava, 6292 sayılı Kanun'un 11/10 maddesi gereği yapılan orman kadastro haritalarındaki teknik hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraza ilişkindir. Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1942 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidi, 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2.madde uygulaması, 1991 yılında ise 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ile 2924 sayılı Kanun uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ve 6292 sayılı Kanun'un 11/10.maddesi uyarınca yapılan orman kadastro haritalarındaki teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır....

          Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1942 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidi, 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2.madde uygulaması, 1991 yılında ise 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ile 2924 sayılı Kanun uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ve 6292 sayılı Kanun'un 11/10.maddesi uyarınca yapılan orman kadastro haritalarındaki teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır....

            Dava, 6292 sayılı Kanun'un 11/10 maddesi gereği yapılan orman kadastro haritalarındaki teknik hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraza ilişkindir. Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1942 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidi, 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanun'un 1744 sayılı Kanun'la değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında ise 3302 sayılı Kanun'la değişik 2/B madde uygulaması ile 2924 sayılı Kanun uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ve 6292 sayılı Kanun'un 11/10 maddesi uyarınca yapılan orman kadastro haritalarındaki teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır....

              Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda 2010/7511 - 9078 sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

                Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise, re'sen yapılan düzeltme işlemi söz konusu olmakla kadastro müdürlüğü hasımdır. Kadastro müdürlüğü toplulaştırma nedeniyle yaptığı incelemede; davacı Hazine adına kayıtlı çekişmeli 1015 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında hesaplanan yüzölçümü ile düzeltme işlemi sonrasındaki farkın planimetre çevrim hatasından veya kol ayarından kaynaklanmış olabileceğini belirterek düzeltme işlemi yapmıştır....

                  Gezici Kadastro Mahkemesinin 1957/672-1962/21 sayılı kararı uyarınca taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, çekişmeli 234 parsel sayılı taşınmazın ... Gezici Kadastro Mahkemesinin 1957/672-1962/21 sayılı kararıyla orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile kadastro dışı bırakıldığını, 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sırasında bu mahkeme kararı uygulanarak taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yapılan düzeltme işlemiyle vasıf ve mülkiyet değişikliğine sebebiyet verilmediği, kaldı ki, davacıların tapu kayıtları bulunmadığından dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir....

                    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasa maddeleri kapsamında düzeltilmesi gereken hatalardan olmayıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğu dikkate alınmadan davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı tavzih kararının 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu