Birleşen davada ise 1618 ve 1619 parsel sayılı taşınmaz malikleri kadastro müdürlüğünün 04.10.2005 tarihli işlemiyle taşınmazlarında 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteminde bulunmuştur. Mahkemece davacılar ... ve arkadaşlarının açtığı davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş, hükmü ... ve arkadaşları ile kadastro müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2007 gününde verilen dilekçe ile yüzölçümü düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tersimat hatası düzeltme yoluyla mülkiyet nakli sağlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... ve Kadastro Müdürlüğü temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Dva, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, ...nce re’sen iptal edilir.” hükmünü havidir. Bu hüküm uyarınca, daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan kadastro çalışmasına itibar edilir. Kadastro veya tapulama çalışmaları sırasında yapılan teknik bir hata sonucu taşınmazlar arasında binmeler meydana gelmesi ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında bir “mükerrerlik” halini değil, aynı Yasa'nın 41. maddesinde düzenlenen teknik hata halini oluşturur. Yasa'nın 41. maddesi kapsamında meydana gelen teknik hataların düzeltilmesi prosedürü ise, idarenin re'sen ya da ilgililerin talebi üzerine düzeltme yapması ve 30 gün içinde Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmaması halinde, tapu kaydına düzeltmenin işlenmesi şeklindedir. Mükerrer kadastro, zemindeki aynı taşınmaz bölümünün, her iki kadastro çalışmasında da sınırlandırmaya tabi tutulması durumudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2007 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.6.2004 gününde verilen dilekçe ile 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, Kadastro Müdürlüğünce 18.11.1992 tarihinde 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca, taşınmazlarında tersimat hatasının bulunduğu gerekçesiyle düzeltme yapıldığını ileri sürerek, işlemin iptali isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, düzeltme kapsamına alınan taşınmazlarda mülkiyet aktarımı söz korusu olduğu, düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce yapılabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.6.2004 gününde verilen dilekçe ile 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, Kadastro Müdürlüğünce 18.11.1992 tarihinde 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca, taşınmazlarında tersimat hatasının bulunduğu gerekçesiyle düzeltme yapıldığını ileri sürerek, işlemin iptali isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, düzeltme kapsamına alınan taşınmazlarda mülkiyet aktarımı söz korusu olduğu, düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce yapılabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Bu tür bir yetki, yalnızca Kadastro Kanununun 41. maddesinde yer almaktadır. Somut olayda; uyuşmazlık, Kadastro Kanununun 41. maddesi değil, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek4. maddeden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, davaya bakma görevi, sulh hukuk mahkemesine ait değildir. Görev, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilebilir. Açıklanan nedenle; mahkemece, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, istek halinde ve karar kesinleştiğinde dava dosyasının görevli ve yetkili Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, değinilen yön gözetilmeden uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ......