WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.05.2013 gün ve 363/207 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, hakkında Malkara Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/33 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu 33 ada 120 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin üstü 1. katın müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmadığından bir beyanda bulunmamıştır....

    "İçtihat Metni" Davada muhdesatın aidiyetinin tespiti talep edilmemiş ve talep zilyetlik iddiasına dayalı muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 6110 sayılı Kanunla değişik Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve Büyük Genel Kurul'ca kabul edilerek yürürlüğe giren işbölümü kararına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek (3). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici mehir senedine dayalı muhdesatın aidiyetinin tespiti ve teslimi, mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak paydaşlar arasında muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; davacının davaya konu taşınmazlar üzerindeki muhdesatları, babasının 1960'lı yıllarda diktiğini beyan ettiği, taşınmazlara ait kadastro tutanakları incelendiğinde kadastro tespit tutanaklarının 12/05/1993 tarihinde kesinleştiği, tutanakta muhdesatlara ait herhangi bir şerh bulunmadığı, davanın ise 21/03/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu izah edilen nedenlerle davanın on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı sabit olduğundan, davaya konu taşınmazın muhdesatın aidiyetinin tespiti davasına konu olamayacağı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Diğer yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir....

            Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. .//.. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tek katlı ev, iki katlı ev ile ahır ve samanlığın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ..... ile .... aralarındaki muhtesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2014 gün ve 59/75 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili,105 ada 12 parsel üzerinde bulunan bina ve ahırın vekil edenleri tarafından yapıldığını, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasının sürdüğünü bildirerek söz konusu muhdesatın müvekkillerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın ortak muristen kaldığını, mirasçılar arasında paylaşım yapıldığını, vekil edenin onayı alınmadan bina ve ahırın inşa edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Muhdesatın tespiti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın mülkiyetinin tespiti değil, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin ya da davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin ya da davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2-a ve 2-b bentlerinin HUMK'un 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                  Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin ya da muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davaya konu muhdesatın davacıya ait olduğunun ya da davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki; açıklanan tüm bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 1 bendinin HUMK'un 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu