Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümler karşısında taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki bina, ağaç gibi muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden kural olarak ve aksine bir kanun hükmü bulunmadıkça muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemez ve mahkemelerce de anılan kanun hükümleri gözardı edilerek mülkiyet tespitine karar verilemez. Böyle bir durumda "Çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği ve davacının istemi içinde muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteminin bulunduğu gözetilerek davanın buna göre muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak görülüp sonuçlandırılması gereklidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/07/2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/12/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar Maliye Hazinesi vekili ve kayyım vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, terditli olarak açılan davada, tapu iptali ve tescil, kamulaştırma bedelinin davacıya aidiyetinin tespiti taleplerinin reddine, taşınmaz üzerindeki yapıların tespiti talebinin ise kabulüne, davaya konu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki, 16.04.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen tek katlı dükkan ve müştemilatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, fen bilirkişisi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir....

        Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’ne sattıkları, tarafların artık taşınmazda paydaş olmadıkları, açılan ortaklığın giderilmesi davasında da taraf sıfatlarının kalmadığı, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozulmuştur. 3. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmasında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır. B. Temyiz Sebepleri 1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihe göre değerlendirme yapılması gerektiğini, kararın hatalı olduğunu, davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu savunmuştur. 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, Yüksek 7.Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine hüküm kurulmuştur. O halde, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Unsurları 1086 Sayılı HUMK’un 237. maddesi hükmünde belirtilen kesin hüküm, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebilen, istek olmasa bile mahkemelerce de kendiliğinden gözetilmesi gereken bir dava şartıdır. Görülen dava, 96 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacıya aidiyetinin tespiti istemi ile açılmıştır. Dava konusu taşınmazın arsa niteliği ile ...... Vakfı adına tapuya kayıtlı olduğu, getirtilen ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2006 tarih 2005/205-185 E.K. sayılı dosyası içeriğinden davacı ... Bölge Müdürlüğü tarafından davalı ... aleyhine el atmanın önlenmesi ve muhdesatın Kal’i istemi ile dava açıldığı ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın da 16.05.2009 günü kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2015 tarihinde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.09.2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; dava konusu edilen ve tescil harici bırakılan taşınmazdaki ağaçların müvekkilleri tarafından dikildiğini, davalı ...’nin kanal geçirmek suretiyle ağaçları kestiğini belirterek, ağaçların müvekkillerine ait olduğunun tespitine ve doğan zarar nedeniyle 2.500 TL’nin davalı ...’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

                Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

                  Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

                    Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

                      UYAP Entegrasyonu