Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2019 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2019 tarihli hükmün ...Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. ...Bölge Adliye Mahkemesi (6.) Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarının inceleme alanı, Yargıtay'ın devamlılık arz eden kararlarında şu şekilde belirlenmiştir: "Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir." (Yargıtay 8....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre muhdesatların davacı tarafından dikildiği ve yetiştirildiği sabit olmuştur. Mahkemece dava konusu meyve ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin/dikildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil davasının reddine, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 13.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescili ile muhdesatın aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ve ıslah ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istemlerine ilişkin olup, temyiz nedenleri tapu iptali ve tescil davasına münhasır bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup, temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kaldı ki Kadastro Kanunu 19/2 maddesi kadastro tespiti sırasında başkası adına kayıtlı taşınmaz mallar üzerindeki muhdesatların arz malikinden başkasına ait olması durumunda tapu beyanlar hanesine şerh edilmesine cevaz vermekle, bu husus kadastro tespit işlemlerine has olup kadastro tutanağı kesinleşmiş ve üzerinden Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olan durumlarda (kadastro tutanağı 20.09.1990 tarihinde kesinleşmiştir) bu maddeye dayanılarak muhdesatın tapuya şerh edilmesi istemi dinlenilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1.maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. 718.maddeye göre de, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. -//- Diğer yandan, aynı kanunun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre ise, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır....