Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca 59.500.000.000.TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkili kooperatif aleyhine takip başlatılmış ise de, anılan bononun kooperatif yöneticilerinden Şevket Nedim Köroğlu tarafından kooperatif adına keşide edildiğini ve bu kişinin aynı zamanda bonoda lehtar olarak kendini göstererek bonoyu davalıya ciro ettiğini, oysa bu bonoya dayalı olarak kooperatif tarafından davalıdan mal, hizmet veya nakit borç alınmadığını keşideci ve aynı zamanda lehdar olarak görülen Şevket Nedim Köroğlu’nun kooperatifi zarara uğratmak amacıyla bu bonoyu düzenlediğini ve hakkında da nitelikli zimmet, kooperatifler...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... müdafiinin Antalya 8. noterliğinin ... yevmiye nolu 17.08.2010 tarihli vekaletnamedeki açık yetkisine istinaden, 12.11.2010 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşıldığından, dosyanın incelenmeden yerine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE,  29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Cumhurbaşkanına hakaret Hüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca; Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kararın temyiz edilmesinden sonra, katılan vekilinin vekaletnamedeki yetkiye istinaden 05.08.2016 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu şekilde mülkiyetten başka bir ayni hakka dayalı istihkak iddialarının İ.I.K. 235 maddesine göre sıra cetveline itiraz davası şeklinde değerlendirilmesi olanaklı ise de, somut olayda mülkiyet hakkına da dayanılmıştır. Başka bir anlatımla davacının İflas İdaresinden talep ettiği konusu para olmayan bir borçtur. İcra İflas Kanunun 198.nci maddesi uyarınca iflas idaresi konusu para olmayan bu borcun aynen yerine getirilmesini (aynen ifayı) masanın daha yararına bulması halinde kabul edebilir. Ancak, iflas idaresinin aynen ifayı kabul etmemesi halinde davacının alacağı para alacağına dönüşeceğinden bunun iflas tarihi itibariyle paraya çevrilerek masaya kaydı gerekir. O yüzden mahkemece yüklenici adına tapuda tescil edilen (A) blok 6....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı iş sahibi idare tarafından feshedilen sözleşmenin fesih işleminin haksız olduğunun, sözleşmenin yürürlükte bulunduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifa edilmek suretiyle devamına karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir. Yukarıda izah edildiği şekilde karşı tarafa ulaştırılacak irade beyanı ile sonuç alınabilecek konuda dava açılmasında hukuki yarar bulunduğundan da söz edilemeyeceği gibi ayrıca fesih suretiyle sona eren sözleşme yönünden de mahkemece aynen ifa kararı verilemez. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h. maddesine göre hukuki yarar dava şartıdır. "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK 115/1). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusu taşınmazlarda iştirak halinde mülkiyet çözülünceye kadar sözleşmenin henüz ifa olanağı olmayacağından davanın bu yönden reddine dair verilen 14.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur....

              - KARAR - Davacılar vekili, davacıların murisi arsa sahibi ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının teslim etmesi gereken daireleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin aynen ifası ile dairelerin davacılar adına tescilini; mümkün değilse dairelerin rayiç değerinin, yıkılan eski evin değerinin ve teslim edilmeyen daireler için sözleşmede belirlenen gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların arsanın tapusunu devretmediğini, bir adet dairenin ise teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamından, sözleşme konusu arsada davacıların murisi dışında paydaşlar bulunduğu, diğer paydaşlarla sözleşme yapıldığı kanıtlanamadığından TMK'nın 692. maddesine göre sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye göre davadaki taleplerin istenemeyeceği gerekçesiyle, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve aynen ifa ve alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                İlk derece mahkemesince davalılar Erkan ve Beytullah'ın satın almalarının iyi niyete dayalı olduğundan bahisle bu kişiler yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, davacı tarafın kademeli talebi olan tazminat yönünden ise davalı vekiller Abdulkerim ve Aziz'in sorumlu tutularak davanın bu kişiler yönünden kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir....

                Kural olarak elbirliği malikleri arasında yapılmış bulunan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında ifa olanağı vardır. Bu nedenle, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları delilleri incelenip davalının kabul beyanı da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile ifa olanağının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  iskan bedeli ile birinci sözleşmenin ifa tarihinden ikinci sözleşmenin tanzim tarihine kadar geçen süre için kira kaybı taleplerinden vazgeçmiş ve kira kaybı talebini 11.139,30 TL, cezai şart talebini 16.954,50 TL, tazminat talebini 10.200,00 TL ve işlemiş faiz türünü ticari faiz olarak ıslah etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu