"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava haczin iptali, birleşen dava ödeme emri iptali, diğer birleşen dava ise satışın durdurulması ve kıymet takdirine itiraz istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dava dosyasında, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, usulüne uygun açılmış her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı belirgindir....
Ancak bu husus şikayet nedenine göre farklılık arz edebilecektir. Kıymet takdirine ilişkin hususlara dayalı olarak ihalenin feshinin talep edilmesi halinde ihale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da somut olayın özelliğine göre zarar unsurunun gerçekleştiği kabul edilebilecektir. İcra müdürlüğünce Adana ili Çukurova ilçesi Huzurevleri mah. 7211 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölümün kıymet takdirinin 06.03.2020 tarihinde yapıldığı ve taşınmaza 200.000 TL değer takdir edildiği, davacı tarafça kıymet takdirine itiraz edilmesi üzerine Adana 6....
Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında davacı tarafın, taşınmazın kıymet takdirine itiraz üzerine belirlenen değerine itiraz etmediği, kıymet takdirine itiraz üzerine belirlenen tutarın taşınmazın 2021 yılındaki değeri olduğunu, ancak yapı inşaatında kullanılan malzeme birim fiyatlarının arttığını, bu nedenle taşınmazın şu anki değerinin satış değerinin çok üstünde olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda açılan davada kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karardan sonra inşaat maliyetlerindeki artış sebebi ile taşınmaz değerinin de arttığı hususuna dayanılmış olmakla davacının bu iddiası taşınmazın takdir edilen değerine itiraz edilmesi niteliğinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayet nedenlerinin yanında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine yaptıkları itirazın reddedildiğini ileri sürerek 25.05.2015 tarihinde satışı yapılan taşınmazların ihalesinin feshini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İhaleye esas alınan kıymet takdir raporunun 12.05.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun kıymet takdirine itirazının ... 5....
/01/2021 tarihinde hüküm kurulduğu anlaşılmış olmakla kıymet takdirine itiraz davasında Bursa 6....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Davacının kıymet takdirine itiraza ilişkin istinaf nedenlerinin değerlendirilmesinde; 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesinde uyarınca "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak...
Somut olayda icra müdürlüğünce 616 Ada, 1 parsel sayılı taşınmaz için 13/04/2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı, alacaklının itirazı üzerine icra mahkemesince yeniden keşfe gidildiği, ancak bilirkişilerin icra mahkemesine ibraz ettikleri raporda kıymet takdiri tarihi olarak 23/04/2019 tarihinin esas alındığını belirtmeleri, buna göre satışa esas olan kıymet takdirinin 23/04/2019 tarihli olduğunun kabulüyle, satışın ise 24/08/2020 yapıldığı, bu haliyle kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla sürenin geçmediği anlaşılmıştır. 512 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıymet takdirinin 23/04/2019 tarihli olduğu, satışın ise 24/08/2020'de yapıldığı, 280 Ada, 12 parsel sayılı taşınmazın kıymet takdirinin 27/06/2018 tarihli olduğu, satışın ise 24/08/2020'de yapıldığı bu haliyle satışa esas bu iki taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla süre geçmiş olsa da Covid-19 salgını nedeniyle 22 Mart 2020- 15 Haziran 2020 tarihleri...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemenin gerekçeli kararında her ne kadar ihale tarihinin 04/02/2020 olmadığı 09/01/2020 tarihinde ihalenin yapıldığı belirtilmişse de, yapılan ihale usulüne uygun yapılmadığını, müvekkiline usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmadığını, müvekkilinin ihaleden haberi olmadığı gibi, ancak 04.02.2020 tarihli 2.satış günü öğrenildikten sonra huzurdaki davanın açıldığını, yapılan satışın usulüne uygun yapılmadığını, taşınmazın kıymet takdir raporunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, taşınmazın yaklaşık 2 sene önce kıymet takdiri yapılmış olmasına ve akabinde yapılan ihalenin fesih olmuş olmasına rağmen, işbu davaya konu satış için yeniden kıymet takdiri yapılmadığını, belirlenen değerin taşınmazın rayiç bedelinden düşük olduğunu, kıymet takdiri yapılırken taşınmazın özellikleri yeterince belirtilmeden kıymet takdiri yapıldığını ve kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilemediği için rapora itiraz haklarının kullandırılmadığını, taşınmazın...
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....