WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2021/14554 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını ve müvekkiline ait taşınmazın haczedildiğini, kıymet takdiri raporunun vekil sıfatıyla kendisine 11.02.2022 tarihinde UETS olarak gönderildiğini ve 16.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığını, tebligat zarfında sadece bilirkişi kıymet takdiri raporu ihtiva eder şerhi bulunduğunu, daha önceden de farklı dosyalardan kıymet takdiri yapılmış olduğundan kıymet takdirine itirazı düşünmediklerini, ancak kendilerine 103 davetiyesi gönderileceğini bekleyerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmayı düşündüklerini, 03.03.2022 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulundukları takdirde müvekkiline ne verilebileceğini görmek için kıymet takdiri raporu açtığında, raporun en altında rapor bittikten sonra ayrı bir sayfa olarak eklenmiş olan fiili haciz tutanağını gördüğünü, oysa tebliğ zarfına sadece kıymet takdiri raporu bulunduğunun şerh edildiğini, yani haciz tutanağı bilgisinin zarfa şerh düşülmediğini,...

İcra dosyasının incelenmesinde ise; şikayetçi borçlunun Av. ... vasıtasıyla ihale konusu taşınmazın kıymet takdirine yönelik şikayette bulunduğu, ... İcra Mahkemesi'nin 25.09.2014 tarih ve 2014/26-69 sayılı kararıyla şikayetin kabulüne hükmedildiği, anılan ilamın takip dosyasına ibraz edildiği anlaşılmaktadır. İcra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraza ilişkin ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğü gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle borçlu vekiliin satış ilanının kendisine tebliğ edilmediği iddiası varit değildir. Her ne kadar borçlu vekili temyiz dilekçesinde, satış ilanını içerir tebligat parçasındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede şikayet dilekçesinde ileri sürülmediğinden, borçlu vekilinin iddiası temyiz aşamasında nazara alınamaz....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesinin kıymet takdirine itiraza ilişkin kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....

      İİK'nın 128/a. maddesinde, "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borca itirazının süresinde olmadığını, talep konusunun tam olarak belli olmadığını, ancak talebin borca itiraz olmayıp kıymet takdirine itiraz olabileceğini, icra dosyasından kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edildiğini, karşı taraf süresinde itiraz etmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiğini, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe davacının yeniden kıymet takdiri talebinde bulunamayacağını, takip yolunun hukuka aykırı olduğu iddiası ile alacağın üst sınır ipoteğinde kesinleşmemiş bir alacak olduğu ve hesap kat edilmeden ilamlı icra yoluna başvurulduğu bahisle asıl borç miktarının bu kadar olmadığına dair iddialar Mersin 1....

      Her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi ile ihalenin saatinden önce başlatıldığı ve alıcı adaylarının ihale içerisine alınmadığından beyanla fesat iddiasında bulunulmuş ise de, davacının bu beyanlarının soyut beyanlar kapsamında kaldığı, bu iddiasına ilişkin davacı tarafından herhangi bir delil gösterilmediği gibi, 04/01/2023 tarihli celsede bu fesih sebebi yönünden talepte bulunulmadığı, bu yönde bir delil gösterilmediği anlaşılmakla, davacının soyut beyanlardan ibaret fesat iddiası yerinde görülmemiştir. Kıymet takdirine ilişkin olarak süresinde şikayet hakkının kullanıldığı durumlarda kıymet takdirine ilişkin verilen kararlar kesin olmakla birlikte ihalenin feshi aşamasında bu hususun incelenebileceği, mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda usule aykırılık bulunmadığı, davacının kıymet takdirine ilişkin itirazının isabetli olmadığı anlaşılmakla, davacının bu yöndeki istinaf istemi de yerinde görülmemiştir....

      Bu durumda; 1- Davacının, satış ilanının yayımlandığı gazetenin dağıtım ve tirajına ilişkin iddiası bakımından araştırma yapılması, 2- Davacının kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası bakımından; borçluya kıymet takdir raporunun TK'nın 35. maddesi uyarınca tebliğinden önce "tanınmıyor" ve "boş bina" şerhi düşülerek bila tebliğ iade edilen 16.09.2022 tarihli davetiyeye düşülen, binanın boş olduğu ibaresi bakımından taraf delilleri toplanıp gerektiğinde anılan tarihte borçlu şirketin tebliğ adresinde faal olup olmadığı kolluk vasıtasıyla araştırılarak, davacının anılan tebliğ tarihinde tebliğ mahallinde aktif olarak faaliyetini sürdürüp sürdürmediği, mahallin boş olup olmadığının tespiti yapılarak oluşacak sonuca göre kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin olarak TK'nın 35. maddesine göre yapılan tebliğin usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi, 3- Tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunun tespiti halinde gerekli kararın verilmesi, 4- Kıymet takdir raporunun usulsüz...

      Diğer taraftan İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut durumda davacı borçlu şirket tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ve açılan davada da taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile fesih talep edildiği açıktır....

      Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun borçluya 18/11/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, kıymet takdir işlemine itiraz edilmediğini, şikayetin soyut iddialar içerdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ihale dosyasının incelenmesinde borçlunun ileri sürdüğü sebepler dışında kamu düzenini ilgilendiren bir hukuka aykırılık tespit edilmediği, kıymet takdiri raporunun ihalenin feshini talep eden borçluya tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine şikayet yolu ile kıymet takdirine itiraz etmediği ve kıymet takdirinin bu şekilde kesinleştiği, kıymet takdirinin düşük olmasının ancak kıymet takdirine itiraz edilmesi halinde değerlendirilebileceği, ihalenin feshi sebebi olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine, şikayet edenin ihale bedelinin %10' u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir....

      Dosya kapsamından; davaya konu 30/05/2005 tarihli kıymet takdir raporunda, davalı idarenin çalışanı olan kadastro-fen bilirkişisi dava dışı M.Mesut Hacıosmanoğlu tarafından, dava dışı borçluya ait Karaoğlan köyü 1063 nolu taşınmaz yerine üzerinde 200 m² ev, bekçi evi ve ağaçlar bulunan yerin kıymet takdir heyetine gösterilmesi sonucu değerinin 145.720.00 TL olarak tespit edildiği, kıymet takdirine ilişkin rapora İİK'nın 128/a maddesi uyarınca itirazda bulunulmadığı ve takdir edilen bedelin kesinleşerek taşınmazın davacıya satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu