İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler....
İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz edilmiş olup, davaların derdest olduğunu, anılan menkullerin tespit işlemi ile kıymet takdir edilmesinin doğru olmadığını, bu nedenle tespit ve takdir işlemlerinin satışa yönelik taleplerde dikkate alınmaması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğüne itirazda bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce iddianın 17.02.2021 tarihli kararla istihkak iddiası olarak değerlendirilerek İİK'nın 96- 97. maddeleri uyarınca istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, şikayetlerinin özünün 16.10.2020 tarihli haciz tutanağı ve bilirkişi raporunda belirtilen menkullerin rehne konu menkuller olup olmadığına yönelik olduğunu, icra müdürlüğünce taleplerinin istihkak iddiası olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu gibi istihkak iddiası olarak değerlendirilse dahi İİK'nın 99.maddesinin uygulanması gerektiğini öne sürerek icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
olmadığını, taşınmazlara yapılan kıymet takdirlerinin de çok düşük olduğunu ve kıymet takdirlerine itiraz ettiğini belirterek taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ve kıymet takdirlerinin yeniden belirlenerek yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı hissedar kıymet takdir raporunda bu muhdesatların değerinin de hesaba katılması suretiyle hesaplama yapıldığını ileri sürerek kıymet takdirine itiraz ettiğini ileri sürmüş mahkemece İİK'nın 128/2. maddesinin "Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir." hükmü ile yine aynı kanunun 128/a maddesinde "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler." hükmüne havi olduğu, davacının kıymet takdirine itiraz edebilecek kişilerden olamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kıymet takdirine itiraza ilişkin mahkeme kararı İİK128/a-son maddesi uyarınca kesindir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Kıymet takdiri raporu davacı vekiline 01/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiş daha sonra eksik gider avansını yatırmadığından davası reddedilmiştir. Davacının bu red kararına karşı somut bir itirazı bulunmamaktadır. Davacının fesat iddiası da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluya satış ilanı tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemine yönelik herhangi bir usulsüzlük iddiası bulunmadığından kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz bile olsa en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte öğrenmiş olduğunun kabulü gerekip, bu tarihten itibaren yasal sürede kıymet takdirine ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri...
nun 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
nun 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, eline kıymet takdiri tutanağının geçmediğini, bu sebeple kıymet takdirine itiraz davası açamadığını, davanın açılmasında herhangi bir kusur ve kabahatinin olmadığını, evinin lüks bir ev olmayıp haline münasip evi olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Her ne kadar davacı dava dilekçesinde ve istinaf başvurusunda, kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirine itiraz edemediğini, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini ileri sürmüşse de, satış ilanı tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmediği görülmüştür. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler....
İLK DERE CE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "...Davacı borçlunun sunduğu dava dilekçesi ile aynı dosya üzerinden hem meskeniyet iddiasında hem kıymet takdirine itiraz şikayetinde hem de 111/a-1 maddesi kapsamında rızai satış için yetki talep ettiği, anlaşıldığından davacı borçlunun kıymet takdirine itiraz ve 111/a-1 maddesi kapsamında rızai satış için yetki iddiasının incelenmesi için dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı esaslara kaydına kıymet takdirine itiraz ve 111/a-1 maddesi kapsamında rızai satış için yetki talep davasının ayrı bir esas üzerinde yürütülmesine, Davacı borçlunun meskeniyet iddiasına ilişkin ise, hacze konu taşınmaz üzerinde herhangi bir zorunluluk gereği olmadan iradi olarak ipotek kurulmuş olması halinde, borçlu tarafından haczedilmezlik iddiası ileri sürülemez. Nitekim Yargıtay 12....