Yine mahkemece davacıların kıymet takdirine itiraz davası açmış olduklarından bahisle kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğine yönelik şikayetlerinin yasal dayanaktan yoksun olduğuna karar verilmiş ise de yerel mahkemece kıymet takdirine itiraz davası hakkında verilen 2019/156 E-2020/147 K sayılı kararının incelenmesinde kıymet takdirine itiraz eden borçlunun Eka yapı Şti olduğu, diğer davacı Ekamar Şti'nin kıymet takdirine itiraz davası açmadığı göz önüne alındığında yerel mahkemenin tebliğ şikayeti hakkındaki gerekçesinin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....
Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin 18.12.2015 tarihli itirazının, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/673 E.-2016/6 K. sayılı kararı ile istemin süresinde olmadığından bahisle kesin olmak üzere reddine karar verildiği, borçlu ise, ihalenin feshi talebinde bulunurken, haczi ve kıymet takdirini 17.12.2015 tarihinde öğrenmesi üzerine 18.12.2015 tarihinde itiraz ettiğini bildirmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1151 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın satışına karar verildiği, dava konusu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, davacı tarafça yapılan bu kıymet takdirine itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda talebin, ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1151 esas sayılı dosyasınca yapılan satış işlemlerine konu taşınmazın kıymet takdirine yönelik itiraz olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ...14. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ihale alıcısı şirket vekilince rapora kıymet takdirine itiraz davasında alınan rapor ile taşınmaza 8.000.000,00 TL değer takdir edilmiş iken dosyadan alınan raporda bu rakamdan neden ayrılındığı, taşınmazın imar durumu ya da fiili durumunda kıymet takdirine itiraz davasında sunulan rapordan farklı olup olmadığına dair hiçbir açıklamaya da yer verilmediği gerekçesi ile itiraz edilmiştir. Öncelikle satışa esas alınan değer kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar ile belirlenen değer olup kıymet takdirine itiraz davasında alınan bilirkişi raporu ile kıymet takdirinin 30/03/2018 tarihi itibarı ile yapıldığı açıktır. Bu tarih kıymet takdirine itiraz davasında mahkemece yapılan keşif tarihidir. İstinaf konusu yargılamada ise dosyaya sunulan raporda değerlendirme 12/04/2018 tarihi itibarı ile yapılmış, bu tarih ise kıymet takdirine itiraz davasında hükme esas alınan raporun düzenleme tarihidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kıymet takdirine itiraza ilişkin olarak açılan davada Kartal 1. İcra Hukuk ve İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce,İİK'nun 4. maddesinin 1. fıkrasında İcra Mahkemelerinin, İcra ve İflas Dairelerinin muamelerine karşı yapılan şikayetlerle, itirazları inceleyeceği hususunun düzenlendiğini, Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülen ortaklığın giderilmesi davaları neticesinde yapılan kıymet takdirine yönelik itirazların İİK'nun 4. maddesinde düzenlenmediği, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 15....
Bu nedenle davacının kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği, takdir edilen kıymetin düşük olduğu, satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının açılan davada dinlenilmesi ve irdelenmesi zorunludur. Satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ancak taşınmazın en az muhammen bedel kadar ya da üzerinde ihale edilmesi ve açılan davada ayrıca kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itiraz olmaması halinde dinlenilmeyeceğinden mahkemece zarar unsurunun oluşmadığı gerekçesi ile satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının değerlendirilmemesi yerinde olmamıştır....
kıymet takdirinin yeniden yapılması olduğunu, ancak; İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 E....
İcra Müdürlüğü tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğüne yazılan 03/02/2022 tarihli kıymet takdir raporu düzenlenmesi talepli talimatı ile şikayete konu taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz şerhini işleyen ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bandırma İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda, kıymet takdirine itiraz ve ihale ilgili delillerin hızlı toplanması ve değerlendirilmesi, ancak işlemi yapan memurluğun bulunduğu yer mahkemesinde mümkün olduğundan ve somut olayda da taşınmazın Diyarbakır ili Bağlar ilçesi sınırları dahilinde olduğu, kıymet taktirinin istinabe yoluyla Diyarbakır İcra Müdürlüğünce yaptırıldığı, bu itibarla da kıymet taktirine ilişkin şikayetin bağlı bulunduğu o yer icra mahkemesince incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre; davacının kıymet takdirine yönelik ihalenin feshi sebepleri haricindeki sebeplerin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde satılması nedeniyle zarar unsurunun istisnalarından olmadığı, davacı vekili tarafından icra dosyasına 28/05/2009 tarihinde vekalet sunulduğu ve satış ilanının aynı vekile e-tebliğ yoluyla 13/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından bu tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine yönelik itiraz ve sair hazırlık işlemleri şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmediğinden artık ihalenin feshi davasında bu hususların dinlenilmesinin mümkün olmadığı, yapılan ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, taşınmazların ipotek bedelinin üzerinde satıldığı, kaldı ki, ipotek alacaklısı tarafından ipotek bedelinin altında satışa muvafakat edildiği, yine kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde ihalenin gerçekleştirildiği, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılması nedeniyle mahkemece zarar...
Kıymet takdirine ilişkin keşif tarihi ile satış tarihi arasında geçen süre, yeniden kıymet takdiri yapılmasını gerektirmesine rağmen kıymet takdiri yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, kıymet takdiri tarihinden itibaren iki yıllık süre geçmeden ihalenin gerçekleştirildiği, yeniden kıymet takdiri yapılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı görüldüğünden, bu hususa ilişkin istinaf başvurusu da yerinde değildir. Resen gözetilecek hususlarda da fesih sebebi bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, ihale bedeli muhammen bedel tutarında ise de, fesat iddiasına dayalı olarak da fesih talep edildiğinden ve fesat iddiası kabul görmediğinden, ihale alıcısı ve alacaklı yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmesi isabetlidir. (emsal karar; Yargıtay 12....