O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Bunun üzerine şikayetçi-borçlu vekili süresinde (29.04.2021 tarihinde) icra hukuk mahkemesine başvurarak 14 parsel sayılı parsel yönünden kıymet takdirine itiraz etmiş olup bu yargılamada alınan bilirkişi raporuna şikayetçi vekilince süresinde yine itiraz edilmiştir. Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/218 E. 2021/372 K. Sayılı kararı ile yargılamada alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeter ve açıklıkta olduğu belirtilerek davanın kabulüne kıymet takdirinin dava konusu taşınmaz yönünden iptaline 14 parsel sayılı taşınmazın değerinin 52.500,00 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Yargıtay 12. HD.nin 2019/13483 E. 2019/18419 K. Sayılı emsal içtihadı göz önüne alındığında, borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir....
İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte kıymet takdirine itiraz etmelerine karşın bu talepleri ile ilgili bir inceleme yapılmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, rehinli traktöre yönelik kıymet takdir raporuna itiraz edildiği halde bu taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmüş ise de; davacının İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında, kıymet takdirine itiraz ve takibe konu 34 XX 654 plakalı traktöre ilişkin olarak İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayetin İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında devam ettiği, istinafa konu davanın ise kıymet takdir dosyasından tefrik edilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının kıymet takdirine yönelik taleplerinin değerlendirilmediği iddiası yerinde görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/758 E 2019/452 K Sayılı kararıyla ihaleye konu olan taşınmazın kıymet takdirine itiraz davası görüldüğü, ilam bilgisinin incelenmesinde davacı Batı İnşaat firmasının bu davanın tarafı olarak eklendiği, Mahkemece taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı anlaşılmakla davacının iddiası bu yönüyle yerinde görülmemiştir. Şikayetçinin ihaleye katılmak isteyenlere engel olunduğu iddiası yönünden: Şikayetçi ihaleye katılmak istediği halde ihaleye girmek isteyenlere engel olduğunu beyan etmiştir. Ancak bu iddiasını doğrulayacak herhangi bir delil sunmamıştır. Dosyada bulunan ve değerlendirilen diğer deliller de ihaleye katılmak isteyenlerin engellendiğinin ve ihaleye fesat karıştırıldığının kabulüne elverişli değildir. Bu nedenle şikayetçi bu iddiasını kanıtlayamadığından davacının iddiası yerinde görülmeyerek şikayetin reddine " karar verilmiştir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Dosyanın incelenmesinde davacıya kıymet takdirine ilişkin raporun 22/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından açılan bir kıymet takdirine itiraz davasının bulunmadığı, satış ilanının ise 03/01/2023 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından her ne kadar satış ilanı tebliğinin usulsüz yapıldığı ileri sürülmüş ise de; zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerekmektedir. Davacı tarafça kıymet takdirine ilişkin raporun usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiği iddiasında bulunulduğundan yapılan incelemede; Kıymet takdiri raporunun davacıya 22/02/2022 tarihinde ; "muhatabın adresi kapalı olup şuan dışarıda söyleyen komşusu Mustafa ......
Zira borçlu kıymet takdirine icra mahkemesi nezdinde itiraz etmekle üzerine düşeni yapmış, bu konudaki yasal prosedürü kesin verilen karar ile tüketmiştir. Kıymet takdirine ilişkin iddiaların ihalenin feshi davasında incelenememesi borçlunun icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmemesi ya da kıymet takdirine itiraz etmemekle beraber kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ve takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile usulen satış ilanı tebliği üzerine yasal yedi günlük sürede bu hususları şikayet konusu yapmaması hallerinde mümkündür. Anılan durumda davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü takdir edilen değerin düşük olduğu yönündeki iddialarının ihalenin feshi davasında incelenmesi gerekip mahkemece yapılan yargılamada taşınmaza 344.000,00 TL değer takdir edildiği, bu durumda taşınmazın 170.000,00 TL olan ihale bedelinin satışa esas alınması gereken bedelin %50'sini karşılamadığı anlaşılmakla davanın reddi kararı isabetli değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatın vekilin baroda kayıtlı adresine gönderildiğini, tebliğin usulüne uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının Şile İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/29 Esas sayılı dosyasında da kıymet takdirine itiraz ettiğini, kıymet takdirine itirazda mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, davacı-borçlunun ihaleden önce kıymet takdirine itiraz davası açtığı ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.12.2015 tarih ve 2015/9 E.-2015/29 K. sayılı kararında ihale konusu taşınmazın değerinin 330.000 TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Bu durumda, borçlunun muhammen değerin eksik belirlendiğine yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluya satış ilanı 01.03.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği halde, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....
Davacı vekilince açılan davada ve istinafta kıymet takdir raporunun taraflarına tebliğ edilmediği, tebliğ ekinde sadece vaziyet tespit tutanağı gönderildiği, bu nedenle kıymet takdirine itiraz süresinin başlamadığı, taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu, kıymet takdirine İzmir 11. İcra Mahkemesinde 2020/611 Esas ile itiraz edildiği iddiaları ile ihalenin feshi talep edilmiştir. Dava konusu taşınmaza ait kıymet takdir raporunun 28/02/2020 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin raporun ekli olduğu şerhi ile davacı vekiline e-tebliğ yolu ile 26/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği açıktır. Davacı vekili bu tebliğ ekinde vaziyet tespit tutanağı gönderildiği, kıymet takdir raporunun ekli olmadığını iddia etmiştir. Bu durumda 26/07/2020 tebliğ tarihli mazbata şerhinde kıymet takdir raporunun ekli olduğu yazılı olduğundan davacı vekilinin ekte raporun tebliğ edilmediği yönündeki şikayetini tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine bildirmesi gereklidir....