İİK'nın 128/a. maddesinde; "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup, istinaf edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini, yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
(HGK'nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. - 2020/406 K. ) Somut olayda; İcra Müdürlüğünce 25.03.2022 tarihinde yapılan keşif sonucu taşınmazın değerinin 1.050.000 TL olduğunun tespit edildiği, borçlu şirketin taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kıymet takdirine itiraz ettiği Antalya 2....
Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin kıymet takdiri tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 07.11.2014 tarihinde yapıldığı, alacaklı ve borçluların taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, Muğla İcra Hukuk Mahkemesi’nin ....10.2016 tarih ve 2015/... E. - 2016/360 K. sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
somut olayda uygulanamayacağı gibi dava açarken yatırılan bir kısım gider avansının da mahsubuna ilişkin açıklama bulunmadığı, dolayısıyla ihtaratın yasanın aradığı şartlara uygun olmadığı, bu hususun davacı vekili tarafından kıymet takdirine itiraz davasının 25/12/2019 tarihli ilk duruşmasında da beyan edildiği, yeniden süre talep ettiği, ancak mahkemece talebin kabul görmeyerek kıymet takdirine itirazın kesin olmak üzere reddedildiği anlaşılmıştır....
Davacı, satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediğini ileri sürülmüş ise de; kıymet takdiri raporunun 15.06.2021 tarihinde TK'nın 35.maddesi gereğince davacıya tebliğ edildiği, davacının 29/06/2021 tarihinde İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/445 esas sayılı dosyasında, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 27.06.2021 olarak düzeltilmesini talep ettiği, yargılama sonucunda Mahkemenin 11.08.2021 tarihli kararı ile kesin olarak yetkisizlik kararı verildiği, bu hali ile davacının, kıymet takdirinden en geç şikayet tarihi olan 29/06/2021 tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itirazda bulunmayan şikayetçi yönünden kıymet takdirinin kesinleştiği, kıymet takdirine itiraz etmeyen borçlunun daha sonra kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini isteyemeyeceği açıktır....
İİK'nun 128/a maddesine göre, Kıymet Takdirinin ilgililere tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazı havi şikayette bulunmak gerekmektedir. İtiraz tarihinden itibaren gerekli masraf ve harç, mahkeme veznesine yatırılır. Somut olayda, davacının kıymet takdiri raporunun tebliğine rağmen süresi içinde itirazda bulunmadığı, açmış olduğu davada da tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiada bulunmadığı, kaldı kı satış ilanı tebliğinin bizzat kendisine yapıldığı ve bu tebligattan sonra da herhangi bir itirazda bulunulmadığı nazara alındığında kıymet takdirine süresi içinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Öte yandan, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti 7 günlük süreye tabidir. Davacı tarafından açılan iş bu davada, yasal süreler geçtikten sonra Mersin 1....
Akhisar İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemlerini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın Diyarbakır İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....
Davacı borçlu şirket vekili tarafından kıymet takdirine karşı itirazda bulunulduğu, Ankara 15.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/330 Esas 2019/593 Karar sayılı kıymet takdirine itiraz davasının şikayet dilekçesinde iş bu ihalenin feshi davasında ileri sürülen kıymet takdir raporuna yönelik itirazlar ileri sürülmediği gibi açılan bu davada keşif harç ve masraflarının ikmal edilmediği, mahkemece süre verildiği halde gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından mahkemece kıymet takdirine itirazın reddine ilişkin verilen kararın yerinde olduğu, diğer borçlu T1’in kıymet takdirine itiraz etmediği tespit edilmiştir. İcra Müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği, bu nedenle taşınmazın yüzölçümünün düşük gösterildiği ve kıymet takdirinin düşük belirlendiği yönündeki itiraz nedenlerinin gerçeği yansıtmadığı ve muhammen bedelinin düşük olduğu yönündeki iddialar ihalenin feshi aşamasında incelenemeyeceğinden bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Kıymet takdirine itiraz davası, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Mahkemece yapılacak iş icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....
İcra Hukuk Mahkemesince, tapu kaydına 14/07/2021 tarihinde doğrudan 2021/985E sayılı dosyadan haciz konulduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın Diyarbakır İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....