"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca (7) gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hacizle ilgili borçluya tebligat yapılmamış ise öğrenme tarihi kural olarak borçlunun bildirdiği tarihtir. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 29.11.2011 tarihinde haciz konulmuş, hacizle ilgili olarak İİK.'...
Mahallesi, 13447 Ada, 17 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ile, kıymet takdirinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığından yeniden kıymet takdiri talebinde bulunmuş, mahkemece kıymet takdirine itirazın reddi ile haczedilmezlik şikayeti hakkında ise aynı taşınmaza yönelik şikayetçinin ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1066 Esas sayılı dosyası ile şikayette bulunduğundan derdestlik nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. 1-Şikayetçinin kıymet takdirine itiraza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Şikayetçinin meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK.'...
DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİYLE KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğü'nün 2018/16173 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebliğ edildiğini, itiraza uğramayarak takibin kesinleştiğini, İstanbul ili, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Saya Mevkii, 247 pafta, 113 ada, 141 parselde kayıtlı, 4 numaralı taşınmazı üzerine haciz konulduğu ve 103 tebliği yapılmaksızın kıymet takdiri yapılmak üzere talimat olarak tevzi bürosuna yazı yazıldığını görünce haberdar olduğunu, yasaya açıkça aykırı haciz için gerekli koşullar oluşmadığından süresi içerisinde şikayet yolu ile meskeniyet iddiası nedeniyle bu hacze itiraz ettiğini, haczin kaldırılmasını, satış işlemlerinin durdurulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/19185 esas sayılı takip dosyasıyla takip başlatıldığını, taşınmaza haciz konulduğunu, taşınmazın ticari kredinin teminatı olarak bankaya ipotekli olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının taşınmaza yönelik kıymet takdirine itiraz ettiğini, hacizden çok öncesinde haberdar olduğunu, ipotekli taşınmazlarda haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/802 Esas sayılı dosyasında bilirkişilerden rapor alındığı, bilirkişiler Duran İmamoğlu, İlhan Yıldız ve H.Hakan Haraz tarafından verilen 14/06/2019 tarihli raporda sonuç olarak; meskeniyet iddiasında bulunan taşınmaza keşif tarihi itibarıyla 675.000,00- TL kıymet takdir edildiği, borçlunun haline münasip evini ise 200.000,00- TL'ye temin edileceğini bildirdikleri, İstanbul 25....
Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; 29/12/2020 tarihinde eşine 103 davet kağıdı tebliğ edilmesine imkan bulunmadığını, zira dava dilekçesinde tebligat adresinde annesi ile birlikte yaşadığını belirttiğini, eşinin evi terkinden yaklaşık 3 ay sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini, aynı çatı altında yaşamayan kişilere tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, kıymet takdir raporunun 27/04/2021 tarihinde tebliği ile haberdar olduğunu, 103 davet kağıdından ise mahkemede duruşma esnasında haberdar olduğunu, davayı süresinde açtığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/2- 12. Maddesi (meskeniyet iddiası) uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan takipte hacizli taşınmazının kıymetinin düşük belirlendiğini, bu nedenle yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini, ayrıca taşınmazın aile konutu olduğunu, haczedilemeyeceğini beyan ederek meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını, kıymet takdirine itirazının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, ilk derece mahkemesi tarafından "Şikayetçinin reddine" karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, İstanbul BAM 23....
dayanağı olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibinde bir haciz söz konusu olmadığından İİK m.82 uyarınca haczedilmezlik şikayetinde de bulunulamayacağını, davanın bu yönden yasal dayanağı bulunmadığını, ayrıca yapılan kredi sözleşmesinde ve ipotek resmi senedinde de bu hususların hüküm altına alındığı halde davacıların itiraz etmesinin, sözleşmeye ve kanuna ve MK madde 3 anlamında iyiniyet ve dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, İİK m.128/a’ya göre kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceklerini, 10/12/2020 tarihinde taraflara usulüne uygun yapılan tebligat üzerinden 7 gün geçtiğini, eldeki davanın 05/01/2021 tarihinde açıldığını, kıymet takdirine itiraz süresinin dolduğunu, davacıların tedbir taleplerinin hukuki dayanağı olmadığını, açılmış davanın haksız olduğunu, reddini talep ettiklerini belirterek davacının yerinde olmayan itirazlarının ve açılmış olan haksız ve mesnetsiz...
Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır. Şikayete konu takip dosyasında; borçlunun hacizden kıymet takdirinin tebliğ edildiği 24.09.2021 tarihinden itibaren yasal süresi geçtikten sonra 01.02.2022 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, dava dilekçesinde borçlunun kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....
Somut olayda, borçlu vekili tarafından 15.05.2019 havale tarihli dilekçe ile hacizden haricen haberdar olunsa bile borçlunun hacizle ilgili şikayetlerinde sürenin tebliğ ile başlayacağından taraflarına 103 davetiyesinin gönderilmesinin talep edildiği, çıkarılan tebliğin iade döndüğü, 14.08.2017 tarihinde taşınmaz kıymet takdir raporu düzenlendiği, davacıya 07.09.2017 tarihinde tebliğ olunduğu, ilk raporda yapılan hesaplama hatası düzeltilerek yeni rapor hazırlandığı ve kıymet takdir raporunun davacıya 16.04.2018 tarihinde tebliğ olunduğu, davacı tarafından İstanbul 19.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/360 Esas sayılı dosyasında şikayete konu taşınmazla ilgili 24.04.2018 tarihinde kıymet takdirine itiraz davasının açıldığı, yetkisizlik kararı ile dosyanın Şile İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği, mahkemenin 21.06.2019 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, itiraz dosyasında davacı tarafça raporun kendilerine 17.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğini beyan ettiği, davacı tarafından...
İcra Müdürlüğün'ün 2017/137 Talimat sayılı dosyası üzerinden 24/07/2018 tarihinde kıymet takdiri yapılmak üzere taşınmazın bulunduğu yere gidildiğinin belirtildiği, meskeniyet şikayetine konu davanın 16/08/2018 tarihinde açıldığı, hacizden borçlunun en geç kıymet takdirinin yapıldığı tarihte haberdar olduğunun anlaşılması karşısında 7 günlük meskeniyet şikayet süresinin geçmiş olduğu ve bu nedenle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....