WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğünce alınan 22/10/2020 tarihli dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunda, taşınmazın değeri 500.000- TL olarak tespit edilmiştir. Davacı vekili, mahkemece alınan bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde, icra dosyasında alınan kıymet takdiri raporunun bir yıl öncesine ait olmasına rağmen taşınmazın değerinin 500.000- TL olarak belirlendiğini, yaklaşık bir yıl sonra mahkemece alınan raporda taşınmazın değerinin 350.000- TL olarak tespit edildiğini, taşınmaz değerinin yanlış tespit edildiğini, raporun yeterli olmadığını, bu nedenle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep edilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2017/700 ESAS - 2018/1011 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 25....

Maddesine aykırı olduğunu, müvekkilinin haczedilen evden başka bir evi olmadığını, haczedilen evin ailesiyle birlikte yaşadığı haline münasip evi olduğunu, meskeniyet iddialarının aksi kanaatte olunması halinde kıymet takdir raporuna da itiraz ettiklerini belirterek meskeniyet nedeniyle taşınmazları üzerindeki haczin kaldırılmasına, kıymet takdiri işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; 103 davetiyesi ve kıymet takdirinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının üç parsel için meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının şikayetinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının meskeniyet iddiasını kabul etmediklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir....

Davacı hissedar kıymet takdir raporunda bu muhdesatların değerinin de hesaba katılması suretiyle hesaplama yapıldığını ileri sürerek kıymet takdirine itiraz ettiğini ileri sürmüş mahkemece İİK'nın 128/2. maddesinin "Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir." hükmü ile yine aynı kanunun 128/a maddesinde "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler." hükmüne havi olduğu, davacının kıymet takdirine itiraz edebilecek kişilerden olamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kıymet takdirine itiraza ilişkin mahkeme kararı İİK128/a-son maddesi uyarınca kesindir....

İcra Dairesinin 2012/4723talimat sayılı dosyası üzerinden birçok kez kıymet taktir raporu alınıp bunların davacı ve vekiline tebliğ edildiğini davacı ve vekili tarafından bu kıymet taktir raporlarına sürekli kıymet taktirine itiraz şikayetinde bulunulmuş olup hiçbir şekilde meskeniyet şikayetinde bulunulmadığını, kıymet taktirine itiraza ilişkin en son Konya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/552 esas, 2016/49 karar sayılı ilamında davacı tarafında kıymet taktirine itiraz edildiğini, haczedilmezlik şikayetinin süresinde ileri sürülmediğini, Mahkeme tarafından süreye ilişkin bildirdikleri dava ve takip dosyalarının incelenmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunu eksik ve hatalı olduğunu, davacının tapuda adına kayıtlı başka taşınmazlarını da bulunduğunu, ayrıca mülkiyet yönü ile hisseli olduğu için tek başına kullanımının mümkün olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini istemiştir....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıya 103 davetiyesi ile kıymet takdir raporunun tebliğ edildiğini, 103 davetiyesi tebliğinin usulüne uygun olduğunu, davacının haber kağıdının kapısına yapıştırılmadığı ve haber verilen Mehmet Fırtına isimli komşusunun bulunmadığı yönündeki iddialarının gerçeklikten uzak ve soyut bulunduğunu, meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere meskeniyet şikayetinin esastan da reddi gerektiğini, yargısal uygulamalara göre de bir alacaklısı lehine ipotek tesis eden borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçtiğinin kabulü gerektiğini, kıymet takdirine itirazların da yersiz olup icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinin usul ve yasaya uygun bulunduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda,şikayetin kabulü ile, İzmir 22....

Takip dosyası ve UYAP üzerinden incelenen esas takip dosyası içeriğine göre; ihale konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun 11/09/2021 tarihinde, satış ilanının ise, 16/03/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının kıymet takdiri raporu tebliği ile satış ilanının tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ iddiasında bulunmadığı, bu halde süresinde kıymet takdirine itiraz etmediğinden taşınmazın kesinleşen muhammen bedel üzerinden satışına gidildiği, borçluya ait hacizli taşınmazın cebri icra yoluyla satışında eşinin muvafakat etmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, meskeniyet iddiasının ihalenin feshi davasında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetildiğinde, davacının ileri sürdüğü fesih nedenleri yerinde değildir....

Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun bildirdiği adrese ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, meskeniyet iddiası olan adreste kimse olmadığından muhtara tebligat yapıldığını, davacı borçlunun ailesiyle birlikte bu konutta ikamet ettiği beyanlarına karşın icra takip dosyasından kıymet takdirinden dolayı haberdar olduğu beyanının gerçeği yansıtmadığını, anılan taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olmadığını ve hatta orada oturmadıklarının çok açık olduğunu, keşifte eksik inceleme yapıldığını, taşınmazda kimin oturduğunun tespit edilmediğini, taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının birden çok taşınmazı bulunduğunu, meskeniyet iddiası için şikayet süresinin geçirildiğini belirterek, mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir....

Davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davasında alınan rapor ile çelişki bulunduğu ileri sürülmüş ise de kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazın 2017 yılındaki değerinin tespiti için 2017 yılı verilerinin esas alındığı, bu davada ise keşif tarihi itibariyle değer tespiti yapıldığından 2019 yılı verileri esas alındığından farkın bu sebepten kaynaklandığı, çelişki olmadığına dair ek rapora itibar edilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta kısmen haklı olduğu anlaşıldığından davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması isabetlidir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; karar tarihinden önce haciz düştüğünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına "Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İcra Hukuk Mahkemesine 2019/513 sayılı dava dosyası ile Meskeniyet - Kıymet takdirine itiraz ve ipoteğin geçersizliğine dair dava açtıklarını ve dosyanın halen derdest olduğunu, bu sebeple satış ilanının usulsüz olduğunu, icra emrinin icra emrinde yazılı adrese gönderilmemesi nedeniyle icra emri tebliğinin usulsüz olduğunu, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, müvekkilinin haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek dava dosyasının bekletici mesele yapılmasına ve icra emri ile kıymet takdiri tebliğlerinin iptaline, meskeniyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bu davada talep edilen hususların Mersin 2....

UYAP Entegrasyonu