Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, ihalesi yapılan taşınmazın değerinin icra müdürlüğünce 400.000,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun kıymet takdirine şikayeti üzerine ... ... 1....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, borçlu ...'e kıymet takdir raporunun 13.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ...'e 29.10.2013 tarihinde tebliğ ediliği, ancak ...'e kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğinin ileri sürüldüğü, ...'e yapılan kıymet takdir raporunun Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği, borçluların süresinde 20.11.2013 tarihinde ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/831E....
Kıymet takdir raporu ve satış ilanı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi şikayet eden ...'ya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da şikayetçinin kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde satıldığı görülmekte ise de satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu ve şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
ihalenin feshini talep edemeyecekleri, somut olayda davacının satış ilanı ve şartnamede satışa konu taşınmazın nitelik ve vasıflarının yazılmadığını belirttiği görülmekle şikayetçinin bu yöndeki itirazı satışa hazırlık dönemine ilişkin bir şikayet olup, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmediğinden ihalenin feshi davasında dinlenemeyeceği, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesinin ancak ilgilisi tarafından ileri sürülebileceği, davacıların satış ilanının tüm ilgililere ve dosyadaki tüm alacaklılara tebliğ edilmediği veya usulsüz tebliğ edildiği ileri süremeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki itirazları yerinde olmadığı, davacı borçlu şirkete kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki itiraz değerlendirildiğinde; davacı borçlu şirketin ihalesi gerçekleştirilen davaya konu taşınmaz yönünden İstanbul 25.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/551 Esas, 2020/1338 karar sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz...
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların bir kısmının kıymet takdirlerinin 01/11/2019 ve kıymet takdirine itiraz davasına konu olan taşınmazlar yönünden ise 05/11/2020 tarihlerinde yapıldığı, kıymet takdirlerinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında yasada öngörülen istisnai durumların gerçekleşmediği, Covid 19 pandemisi nedeniyle taşınmaz fiyatlarının öngörülemeyecek şekilde artması nedenine dayalı olarak davacıların ihale tarihinden önce icra müdürlüğünden yeniden kıymet takdiri yapılmasını istememeleri nedeniyle bu aşamada ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun davacıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde kıymet takdirine itiraz davası açılmaması sebebiyle bu aşamada kesinleşen rapora itiraz edilemeyeceğini, davacı iddialarının ihalenin feshi sebepleri arasında olmadığını belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %10 para cezasına hükmolunmasını talep etmiştir. Davalı ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle, kıymet takdirine itiraz süresi geçen borçlunun itirazının dinlenemeyeceğini, kıymet takdiri raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilip borçlunun süresi içerisinde kıymet takdir raporuna itiraz etmediğini, bu sebeple zarara uğradığından bahisle ihalenin feshi talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %10 para cezasına hükmolunmasını talep etmiştir....
Davalı Alacaklı T4 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka ve yasalara uygun olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacının kıymet takdirine itiraz sebepleri ile ihalenin feshini talep etmesinin Yargıtay uygulamaları gereği mümkün olmadığını, satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğinden sonra yasal 7 günlük sürede bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı durumlarda borçlunun satış ilanı içeriği ve kıymet takdirine itiraz gerekçeleri ile ihalenin feshini talep etmesi durumunda ihalenin feshine karar verilebilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
raporunda tespit edilen değere ilişkin bir itirazı bulunmadığını ,kıymet takdirine yönelik olarak yalnızca taşınmazların metrekaresinin hatalı olduğu ve bunun sonucunda KDV oranının yanlış hesaplandığı şeklinde bir iddianın mevcut olduğunu ,davacının kıymet takdir raporundan usulüne uygun tebligat ile haberdar olarak rapora itiraz ettiği ,ihalenin, davacının kıymet takdirine itirazı üzerine İstanbul Anadolu 10....
Kıymet takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararlar kesin nitelikte olsa da, usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz edilmiş olması halinde ve bu hususun ihalenin feshi davasında ileri sürülmesi halinde kıymet takdirine itiraz sonucu verilen kararın ve karara dayanak olan raporun ihalenin feshi davasında denetlenmesi gerekir. Yukarıda belirtildiği gibi kıymet takdirine itiraz sonucu icra mahkemesince aldırılan rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, ihalenin feshi davasında yeniden rapor aldırılmasını gerektirir yasal bir zorunluluk bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca istinaf dilekçesinin ikinci sayfasının 2 numaralı paragrafında anlatıldığı gibi ihalenin feshi davasındaki kıymet takdirine itirazın, mahkemece belirlenen muhammen bedelin düşük olduğu iddiasına ilişkin olmayıp, ihale tarihi itibariyle döviz kurlarındaki fiyat artışları ile inşaat maliyetlerindeki artışlar dikkate alındığında ihale bedelinin düşük olduğu iddiasına dayanmaktadır....