İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı taşınmaz maliki davacı/borçlu bakımından da mümkün değildir. Taşınmaz üzerindeki ipoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle veya TMK'nın 194. maddesine dayalı olarak icra mahkemesinde terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece yapılacak ...; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 18.11.2015 tarihinde yaptırıldığı, takibin diğer borçlusun taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, ... 9....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2019 NUMARASI : 2019/114 2019/182 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2018/4436 esas sayılı dosyasında müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmazın satışının talep edilmiş olduğunu satış talebinin usul ve yasaya aykırı olması sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiğini icra müdürlüğünün 13/09/2019 tarihinde almış olduğu satış kararının doğru olmadığını, Bursa 4....
Maddesi uyarınca tebligat yapıldığını, ayrıca davacı tarafın kıymet takdirine itiraz etmeyerek satışın yapılmasını beklediğini, öğrenme tarihinin 02/05/2019 olduğunu, yine satış ilanının da davacının mernis adresine tebliğ edildiğini, davacının yine tebligatın usulsüz olduğuna dair itiraz etmeyerek satışı beklediğini, bu durumun kabul edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacının aynı takip dosyasına ve aynı taşınmaza ilişkin olarak 19/08/2013 tarihinde meskeniyet iddiası ile Milas İcra Hukuk Mahkemesine başvurduğu, bu mahkemenin yetkisizlik kararı sonrası Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/49 Esas 2015/132 Karar sayılı 08/10/2015 tarihli kararı ile, borçlu davacının haline münasip ev alabilmesi için gerekli olan 95.000,00- TL'nin borçlu davacıya verilmesine artan bedelin ise alacaklı davalıya ödenmesine, satışın borçlu davacının haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 10/12/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 24.07.2018 tarihinde yaptırıldığı, borçluların taşınmazlara takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine, Çarşamba 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.06.2020 tarih ve 2019/90 E. - 2020/36 K. sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, davacıların müştekeren ve müteselsilen İİK-134/2. madde uyarınca ihale bedelinin (527.000,00 TL) %10 oranında ( 52.700,00 TL) para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce ihaleye konu taşınmazın güncel imar durumunun satıştan önce ilgili kurumdan sorulmadığını, ihalenin kıymet takdirinden yaklaşık 1,5 sene sonra yapıldığını ve kıymet takdiri ile açık artırma ilanının ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve dava dilekçesinde bildirdiği sebepleri aynen tekrar ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir. Dava İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılmış taşınmaz ihalesinin feshi davasıdır. 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile taşınmazın değerinin 600.000- TL olarak tespitine karar verildiği, borçlu vekilince kıymet takdirine itiraz edilmesi üzerine Bodrum 1....
Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 09/06/2017 tarihinde yaptırıldığı, borçlunun taşınmazlara takdir olunan değerlerin düşük olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, ... Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 20/09/2018 tarih ve 2017/736 E. - 2018/657 K. sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, meskeniyet iddiası ile birlikte, hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmeden kıymet taktir işleminin yapıldığını belirterek kıymet taktirinin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....
Davacıya kıymet takdiri raporu tebliğ edilmiştir. Ayrıca satış ilamının tebliğ edilmediği yönünde bir iddiası bulunmamaktadır. Kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği kabul edilse dahi satış ilanının tebliği ile kıymet takdiri raporundan haberdar olacağından bu işlemlere karşı süresinde şikayet yoluna başvurmamıştır. Kıymet takdirine karşı süresinde şikayet yoluna başvurmayan ilgili bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri süremeyecektir. İhalenin gerçekleştirildiği İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2019/15653 esas sayılı dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, ipotekli takipte haciz aşaması bulunmadığından, meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasının mümkün olmadığı tabiidir. Ayrıca meskeniyet iddiası ihalenin feshi sebebi de değildir. Öte yandan, 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....