Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİESAS NO : 2013/9628 KARAR NO : 2013/11929 Somut olayda; davanın menfi tespit talebine ilişkin olduğu, mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verildiği, yapılan değerlendirmede; taraflar arasında itirazın iptali davasının da bulunduğunun anlaşıldığı, davacının itirazın iptali davasının tebligatının usulüne uygun olmadığını, cevap veremediğini, itirazın iptaline karar verildiğini ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu belirttiği, bu sebeple menfi tespit davasında da davalıya borçlu olmadığını, taşınmaza masraf yaptığını ve 35.066,19 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının itirazın iptali davası içerisindeki tebligatların usulüne uygun olmadığına yönelik iddialarının, itirazın iptali davası içerisinde incelenmesi gerektiği, bu dosyanın konusu olmadığı, ayrıca yukarıda belirtilen Yargıtay kararında da ifade edildiği üzere itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı,itirazın iptali...

HUKUK DAİRESİESAS NO : 2013/9628 KARAR NO : 2013/11929 Somut olayda; davanın menfi tespit talebine ilişkin olduğu, mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verildiği, yapılan değerlendirmede; taraflar arasında itirazın iptali davasının da bulunduğunun anlaşıldığı, davacının itirazın iptali davasının tebligatının usulüne uygun olmadığını, cevap veremediğini, itirazın iptaline karar verildiğini ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu belirttiği, bu sebeple menfi tespit davasında da davalıya borçlu olmadığını, taşınmaza masraf yaptığını ve 35.066,19 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının itirazın iptali davası içerisindeki tebligatların usulüne uygun olmadığına yönelik iddialarının, itirazın iptali davası içerisinde incelenmesi gerektiği, bu dosyanın konusu olmadığı, ayrıca yukarıda belirtilen Yargıtay kararında da ifade edildiği üzere itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı,itirazın iptali...

Alacaklı, borçlunun bu itirazını gidermek (hükümden düşürmek) için, itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek (m.68-70) veya mahkemede itirazın iptali davası açmak (m.67) zorundadır ( m.264,II,c.2). Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise, ihtiyati haciz kendiliğinden hükümsüz kalır (düşer) ve ilgililer isterse lazım gelenlere bildirilir (m.264,IV). Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ......-...... sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

          Yargıtay ...nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

            Yargıtay ...nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

              Mahkemece davacının itirazın iptali davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalının ... 1 İcra Müdürlüğü’nün 2012/7106 Sayılı icra takip dosyasındaki asıl alacağın 290,18 TL'lik kısmına itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali davasının reddine, tarafların inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde talep ettikleri alacağın ayrı bir dava konusu olacağından davacının alacak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında davacının itirazın iptali olarak açtığı davada, ıslah yolu ile alacağın arttırılıp arttırılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur. Alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67'inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, takip konusu fatura bedelinin ödendiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin 13.000 TL. üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan davalı aleyhine giriştiği icra takibinde asıl alacak ve faiz toplamı olarak 13.441.52 TL.'...

                  UYAP Entegrasyonu