Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mahkememizde açılan zayi nedeniyle iptal davasına konu çekin ibraz edilmiş olması ve çek hamiline karşı da istirdat davası açıldığı dikkate alınarak konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasını yargılama sırasında istirdat davasına çevirdiği, istirdat davasının görülmesi için davacının icra takibi sırasında para ödemiş olmasının gerektiği, davacının böyle bir icra tehdidi olmadan rızası ile borcu senet vererek 15.02.2010 tarihinde ödediği, her ne kadar ihraç tehdidi altında borcu ödediğini ileri sürmüşse de bu iddiasını ispat edemediği ve ayrıca yasal olarak dava konusu edilmiş borç dayanak gösterilerek ihraç kararı verilemeyeceğinden, istirdat davasının şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Mahkemece “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” şeklinde tespitte bulunulmuşsa da dosya içeriğinden bu yönde bir delil bulunmadığından ve bu husus dava konusu olmadığından mahkeme gerekçesinde yer alması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin 2. sayfasında yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçede yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.”cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (6)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7)Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. (8)Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. " TÜM DOSYA KAPSAMI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Dava kira borcundan kaynaklanan istirdat davasıdır. İstirdat davalarında İİK. 78. Maddesinin 8. Bendinde yetkili mahkemeler belirtilmiştir. İstirdat davalarında iki yetkili mahkeme vardır....

        (Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - Baki KURU, Ankara 2003, s.233-234) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, icra takibi sonucu ödenen meblağın istirdat edilmesine rağmen faizinnin ödenmediğinin gerekçesiyle faizin tahasili istemine ilişkin olup, istirdat edilen asıl alacağın temyiz incelemesini 19. Hukuk Dairesi yapmıştır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 01/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstirdat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Asliye Hukuk Mahkemesince verilen harici satış sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008 (Salı)...

              ve 31/10/2016 tarihli kararında "Temyize konu çekişmesiz yargı işinde; çeki elinde bulunduran kişi aleyhine süresinde istirdat davası açılmış olmasına rağmen mahkemece aksi yönde tespite yer verilerek hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı gibi, süresinde istirdat davası açıldığına göre, yasa gereği ödeme yasağı kararının kaldırılmaması gerekirken, aksi yönde karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir" görüşüne yer verilmiştir. Somut olayda 3. Kişi ... tarafından iptali istenen çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacının verilen süre içerisinde istirdat davası açtığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, deme yasağı hakkında verilen kararın süresi içerisinde istirdat davası açıldığı anlaşıldığından TTK 758/2 maddesi gereğince ödeme yasağının devamına, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Bu durumda mahkemece açıklanan husus gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile istirdat davasının kabulü doğru görülmemiş olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile istirdat davasının da bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava olan menfi tespit davasının davacıları ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleştirilmesine karar verilen istirdat davasının davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  . - DAVA : İstirdat DAVA TARİHİ : 09/07/2021 KARAR TARİHİ : 01/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ... satış Paz San ve Tic A.Ş takip borçlusu müvekkili olmayan 3. Dava dışı ... ve ... Teks San ve Dış Tic Ltd Şti hakkında İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2019/......

                    UYAP Entegrasyonu