Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak bakımından istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 1-İ.İ.K.'nun 72. maddesi uyarınca, icra takibine itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde istirdat isteminde bulunabilir. Yine B.K.'nun 62. maddesi uyarınca, borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Bu kapsamda istirdat talebinde bulunulabilmesi için, ödeme tarihinden itibaren bir sene geçmemiş olması ve söz konusu paranın icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınması ya da kendisini borçlu zannederek hataen ödediğinin ispat edilmesi gerekir. Somut olaya gelince, istirdat talebine konu kaçak elektrik tahakkuk bedeli taksitlendirilmek suretiyle son taksidi 11.01.2008 tarihinde ödenmiştir....

    Davacı, ödeme emirlerinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada; yargılama sürecinde itirazi kayıtla Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürmüştür.Bu yönde; her ne kadar 2004 sayılı Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmüne paralel bir hüküm 6183 sayılı Kanunda yok ise de; Anayasanın 141. maddesindeki, "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat isteminide kapsadığının belirgin olması karşısında, eldeki davaya istirdat davası olarak devam edilerek, bu yönde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak bakımından istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. İ.İ.K.'nun 72. maddesi uyarınca, icra takibine itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde istirdat isteminde bulunabilir. Yine B.K.'nun 62. maddesi uyarınca, borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Bu kapsamda istirdat talebinde bulunulabilmesi için, ödeme tarihinden itibaren bir sene geçmemiş olması ve söz konusu paranın icra tehditi altında ödemek zorunda kalınması ya da kendisini borçlu zannederek hataen ödediğinin ispat edilmesi gerekir. Somut olaya gelince, istirdat talebine konu kaçak elektrik tahakkuk bedeli taksitlendirilmek suretiyle son taksiti 31.07.2006 tarihinde ödenmiştir....

        Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, dava konusu iki adet çekin hamilinin ortaya çıktığı, davacıya verilen süre içerisinde çek hamiline karşı istirdat davası açıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve çekler ile ilgili verilen ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK’nin 763. maddesinde iptali istenen kambiyo senedinin mahkemeye sunulması durumunda davacıya istirdat davası açması için süre verileceği, davacının bu süre içinde dava açmaması durumunda, mahkemenin, kambiyo senedini, sunmuş olana geri vereceği ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekir. İstirdat davasını açan davacı, senedin ödeneceği endişesinden uzak bir şekilde yürütür (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1997, s. 294)....

            İstirdat davasına ilişkin temyiz incelemesi yönünden ise; İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına karşın itirazının kesin kaldırılması nedeniyle, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, bu parayı gerek nakden, gerek mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/231 Esas KARAR NO : 2023/343 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/03/2023 KARAR TARİHİ : 12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılamasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; İstirdat talebinin kabulü ile ....İcra Dairesi'nin 2021/... E sayılı takip dosyası kapsamında müvekkili davacıdan tahsil edilmiş 32.489,23-TL'nin 01.03.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte alacaklı davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Menfi Tespit talebinin kabulü ile ....İcra Dairesi'nin 2021/... E sayılı takip dosyası kapsamında müvekkili davacının herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istirdat davasına konu dava değerini 32.489,23 TL, menfi tespit davasına konu dava değerini ise 266.286,16 TL olarak göstermiştir....

                a karşı istirdat davası açmak üzere yedi kesingünlük süre verildiği, davacı vekilinin de istirdat davası açmış olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu ........ Bankası A.Ş.-..... Şubesine ait, keşidecisi ......... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olan, ........ çek numaralı, 31.03.2021 tarihli, 25.000,00TL bedelli çekin hamiline karşı istirdat davası açması için süre verildiği, buna ilişkin tebligatın 06/07/2021 tarihinde yapılmasına rağmen istirdat davası açılmadığı görülmüştür. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan ........ Şubesine ait, keşidecisi ...... Plastik Ambalaj İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.olan, ...... çek numaralı, 06.03.2021 tarihli, 7.790,00TL bedelli çekle ilgili hamile karşı istirdat davası açıldığından iş bu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ........ Bankası A.Ş.-..... Şubesine ait, keşidecisi ......... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş....

                  İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İlk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. İkinci şart ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/Vll). İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki, o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir (İİK.m.72/Vll)....

                    Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Hâl böyle olmasına rağmen davacı yargılama devam ederken ödeme yaptığını ileri sürerek yetkili hamil ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine istirdat davası açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu