Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ : 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2) 2.ve 3.bentlerde açıklanan nedenlerle; davacı ... davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yükletilmesine 01/06/2006 günü oybirliği ile karar verildi....

    Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde mirasın gerçek reddi düzenlenerek Yasanın 609. Maddesinde de görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 ve devamı maddeleri uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından 11/08/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 18/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Davacılar, ...’nın 29.01.2008 yılında çocuksuz öldüğünü, kendilerinin mirasçı olduğunu ... İcra Dairesinin 2010/336 Esas sayılı dosyasından gönderilen tebligat ile öğrendiklerini, mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, mirasın reddinin tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme, davanın mirasın hükmen reddine ilişkin olduğundan bahisle görevsizliğine karar vermiştir. Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, 10.03.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...’ın 21.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın 3 aylık yasal süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 01.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 22.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Talep eden vekili, mirasbırakan ...'ın 07/01/2012 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak küçükler ... ve ...’ın kaldığını ve teyzeleri ...’in küçüklere vasi olarak atandığını, müvekkillerin mirasın reddettiğinin tescilini istemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; davacılar terekenin borca batık olduğu iddiasını belirterek murisin ölümünden itibaren 3 aylık yasal süre içinde kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddettiklerini belirtmişlerdir. Terekenin borca batık olduğuna ilişkin olarak kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanıldığı ve tereke alacaklılarına husumet yöneltmemiş olmaları nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek doğru olacaktır....

            Noterliğinin 24.05.2013 tarihli ve 10627 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinden davacıların mirasçı olduklarının anlaşıldığı, davanın TMK'nın 605. maddesi uyarınca açılmış mirasın gerçek reddi istemi olduğunu, sunulan mirasçılık belgesinin incelenmesinden de yasal mirasçı olduklarının belirlendiği, davacıların muristen intikal edecek mirası reddettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasın gerçek reddi davasının hasımsız olarak açılması gerektiğinden mahkemece Hazine hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Mirasın gerçek reddi davasında sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Somut olaya gelince; muris ...’in nüfus kayıtlarına bakıldığında alt soyu ve eşinin en yakın mirasçıları olarak bulunduğu anlaşılmakla, bu mirasçılar tarafından miras reddedilse dahi miras murisin kardeşi olan davacıya geçmeyeceğinden davacının mirasın gerçek reddine yönelik talebinin mahkemece bu gerekçeyle reddi gerekirken, hatalı gerekçeyle davanın yasal süresi içerisinde açılmadığından reddedilmesi yanlış ise de, sonucu itibariyle karar doğru olduğundan, gerekçenin HUMK’nun 438/son maddesi gereğince düzeltilerek, hükmün gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 04.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin mirasçılık belgesinin verilmesinin kabulüne dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Davacı, murisi babası .. 17.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini belirterek mirasın reddedildiğine dair karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ..'in mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesinde usul hukukuna hakim olan ilkelerden taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiştir....

                  Kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise mirasın gerçek reddi davaları şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur.(HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse mirasın gerçek reddi davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. İlk Derece Mahkemesinde davacılardan T1 temsil eden, vekilin dava dosyasına sunduğu vekaletnamenin HMK'nın 74. maddesi gereğince mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği anlaşılmaktadır. Davacılardan T1 bu dosyada temsil eden vekile, mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için HMK'nın 74. maddesi gereğince ihtarlı kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde vekaletname sunulmadığı takdirde ise, davacı asilin davaya ve istinaf talebine ilişkin muvafakati alınmak suretiyle bu husustaki noksanlığın giderilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu