Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün mülkiyetinde olduğunun tespitine, 540 ada 4 parselin ... vasfıyla, ... ve ... oğlu, 1941 doğumlu, (T.C. Kimlik ...) nolu... adına tapuya kayıt ve tesciline, 540 ada 3 parselin Çaybahçesi vasfıyla, 28 hisse kabul edilerek, 7 hissesinin ... ili ...ilçesi ...mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ... Kızı, 02/09/1942 doğumlu (T.C ...) nolu ... adına,3 hissesinin... ili... ilçesi ... mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ...oğlu, 01/01/1959 doğumlu (T.C ...) nolu ... adına,3 hissesinin ... ili ... ilçesi ... mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ...kızı, 15/05/1957 doğumlu (T.C ...) nolu ... adına, 3 hissesinin... ili, ... ilçesi ... nüfusuna kayıt ... kızı, 05/03/1961 doğumlu (T.C ...) nolu ... adına,3 hissesinin... ili ... ilçesi ... mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ... oğlu 02/03/1962 doğumlu (T.C ...) nolu ... adına, 3 hissesinin ... ili ... ilçesi... mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, ...oğlu 11/08/1966 doğumlu (T.C ...) nolu ......

    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

      "5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...

        Vatandaşlığı kazandığını ve kocasının nüfusuna kayıtlı olduğunu, davacının kimliğini kullanan şahıs aslen ... vatandaşı olduğundan, ülkeye kaçak yollarla girmiş, sahte resmi belge düzenleyerek ve resmi makamları dolandırarak kendisini Türk vatandaşı gibi tanıttığını ve böylelikle davacının kimliğine sahip olarak Türkiye'de evlendiğini ve burada yaşamaya devam ettiğini, davacının ... ... Cumhuriyeti kimlik belgesi ile davalının kullanmış olduğu, davacıya ait nüfus kayıt örneğinin karşılaştığında ana adının ... baba adının ... olduğu ve davalının kullandığı kimlik bilgilerinin davacıya ait olduğunun görüldüğünü, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, davacının nüfus kaydının iptali ile nüfus kaydındaki eşi ve çocuğunun nüfus kütüğünden silinmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla geçerli bir evliliğin bulunmadığının tespiti ile nesebi ilgilendirdiğinden uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....

          ın aynı kişi olduğu anlaşıldığından, iki kaydın da aynı kişiye ait olduğunun tespitine, ... ... kaydının iptaline ve bu kayıt üzerindeki bütün vukuatların ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerektiği halde sadece mükerrer olduğu tespit edilen ... ... kaydının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin 1.satırındaki "kısmen kabulü" sözcüğünden sonra gelmek üzere "... T.C. nolu ... ile ... T.C. nolu ... (...) ...'nın aynı kişi olduğunun tespitine" ve yine 1.bendin sonuna gelmek üzere "... (...) ...'nın nüfus kaydındaki bütün vukuatların Neziha... nüfusuna aktarılmasına" ibarelerinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılması sonucunda, taşınmazın bulunduğu köy nüfusuna kayıtlı "1899 doğumlu, 1986 yılında ölü, ... oğlu ... " kaydına rastlanılmıştır. Davacının murisi "... oğlu ... " ise, 1905 doğumlu, 1986 tarihinde ölü ve ... Köyü nüfusuna kayıtlıdır. Bu nedenle, taşınmaza ait tapulama tutanakları tüm dayanakları ile birlikte getirtilerek, soyadı eklenmesi istenen davacı murisinin kök nüfus kayıtları ile bağlantı oluşturacak biçimde incelenmelidir. ... oğlu ... 'nın mirasçılarından da tanık sıfatıyla bilgi alınmalıdır. Bunun yanında, taşınmazın bulunduğu köyde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı yeniden araştırılmalıdır. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, taşınmazın bulunduğu köyden seçilen mahalli bilirkişi, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ölüm kaydının iptali ve ..... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü ile diğer davalılar ...., .... ve ..... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ...'ın babası .... hanesinde .... ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu, sağ olmasına rağmen bu kaydına ölüm şerhi düşüldüğünü, eşi hanesine ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup iki kayıt arasında bağ bulunmadığını bildirerek davacının .... Köyü 51 hanede kayıtlı .... ile aynı kişi olduğunun tespiti, ....'ın ölüm kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ... nüfus kaydının iptaline .... olduğunun tespitine ve ....'...

                Bu durumda sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava kısıtlılık ve vasi tayini istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanunu'nun 411. Maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Somut olayımıza gelince; kısıtlı adayı Abdullah Furat’ın dosya arasında mevcut nüfus aile kayıt tablosuna göre; Isparta ili Atabey ilçesi İslamköy nüfusuna kayıtlı olduğu, yerleşim yeri adresinin ise Cumhuriyet Sokak No:8 İslamköy Atabey/Isparta olarak göründüğü, yargılama sırasında Isparta 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kendisinin nüfusta kayıtlı... olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, aslen Türk vatandaşı olup ... Köyü nüfusuna kayıtlı ... oğlu 09.01.1946 doğumlu ... olduğunu, Suriye'de yaşaması nedeni ile askerlik çağrılarından haberi olmadığı için Türk vatandaşlığından çıkarıldığını, Türk vatandaşlığına geri dönmek istediğini ancak kimliğini ispat edecek mahkeme kararı olmadan işlem yapılmayacağı bildirildiğinden, Suriye'deki kayıtlarda.. oğlu ... olarak yer alan ile Türkiye'deki...'in aynı kişi olduğuna ve kendisinin de ...'in oğlu olduğuna karar verilmesini istemiştir....

                  Dava, ... sigorta sicil numarası ile geçen hizmetlerin murise ait olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada, ... doğumlu, ...,...oğlu .../... nüfusuna kayıtlı olan davacılar murisinin 28.10.2003 tarihinde vefatından önce, Kurum kayıtlarında ... olarak ilk kez kayıt edilmiş olan ... oğlu, ... 1944 doğumlu olduğu anlaşılan ... sicil numarasında geçen çalışmaların asıl sahibi olduğu ve bu nedenle aslen davacıların ölüm aylığına müstehak olduğunun tespiti istenmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu