Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in aynı kişi olup olmadığı konusunda dinlemek ve böylece aidiyetinin tespiti istenilen çalışmaların kime ait olduğunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlemektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Soruşturmanın ... oğlu, 03.03.1970 doğumlu,... nüfusuna kayıtlı ... hakkında yürütüldüğü, .... Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2003 tarih ve 2003/943 esas sayılı iddianamesiyle .... oğlu ... hakkında kamu davası açıldığı ve sanığın atılı suçlamayı kabul ettiği 07.12.2007 tarihli savunmasında yapılan kimlik tespiti de sözü edilen kimlik bilgileri ile uyumlu olduğu halde, “...oğlu,... doğumlu, ....Köyü nüfusuna kayıtlı ...” hakkında hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.06.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Köyü nüfusuna kayıtlı Hamit ve Hamidiye oğlu 18.12.1974 Beyrut doğumlu ... ile ... vatandaşı ... oğlu ... 18.12.1974 doğumlu ... aynı kişi olduklarının tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        e teslim edileceğinin kayıtlı olduğu, dava dışı Irak merkezli ... şirketinin ... Şubesi ile davalı şirketin ticari kayıtlı adreslerinin 23/03/2012 tarihli Türkiye Sicil Gazetesi ilanları itibariyle aynı olduğu, yargılama aşamasında dinlenilen davacı tanıklarının beyanları, murisin daha önce davalı şirkette kayıtlı çalışmalarının da olması hep birlikte değerlendirildiğinde davacılar murisinin kayden sigortalı gösterildiği dava dışı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İLGİLİ KİŞİ : 1-... 2-... DAVA TÜRÜ : Nüfus Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesinde murisi Sivas İli, .. İlçesi, Çepni ..y Mah. nüfusuna kayıtlı ..'dan olma .. doğumlu .. ile .. oğlu 'nın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1.Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

            Bölge Müdürlüğü ve Ankara Kadastro Genel Müdürlüğünde mevcut olduğunu, taşınmaz maliki Mustafa Fuat Onurgan: İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Küplüce Mahallesi'nde nüfusuna kayıtlı olduğunu, Mustafa Fuat Onurgan'ın annesi T.C.No'lu Hatice Onurgan'ın 1867 tarihinde İstanbul/Beylerbeyin'de doğduğunu, Mustafa Fuat Onurgan, T.C.No'lu Fatma Akay ile evli olduğunu, Nüfus kayıtlarına göre evlenerek Üsküdar, Küplüce 32 Cilt, 353 Haneye girdiğini belirterek açıklanan nedenlerle; İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Çengelköy Mahallesi, 196 pafta, 894 ada, 8 parselde kâin taşınmazın eski maliki görünen Ahmet oğlu Mustafa ile müvekkilinin babası TC Kimlik numaralı Mustafa Fuat Onurgan'ın aynı kimseler olduklarının tespitine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava taşınmaz maliki ile kök mirasçının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin olup davaya bakan İstanbul Anadolu 23....

            Dava, nitelikçe ...sigorta sicil no ile hane no 12, cilt no 171, sayfa no 68, ... nüfusuna kayıtlı ... ... 1957 doğumlu Ercan Turgay adına verilen işe giriş bildirgesinin davacıya aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Somut olayda, mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır.Gerçekten davacının çalıştığı döneme ait dönem bordrolarının Kuruma verilip verilmediği araştırılmamış, bordro tanığı dinlenmemiş, ayrıca komşu işyeri araştırması da yapılmamış davacı ile aynı işyerinde çalışıp çalışmadıkları belli olmayan tanık beyanları ile yetinilerek sonuca gidilmiştir....

              İSTİNAFA KONU KARAR: İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda," davacı tarafından dava konusu edilen taşınmazın malik hanesinde Mehmet oğlu Ömer kaydının bulunduğu, davacının mirasçısı olduğu ve veraset ilamını sunduğu Mehmet ve Hanım'dan olma 01/07/1889 doğumlu, İncirdere nüfusuna kayıtlı ve 02/10/1916 tarihinde ölmüş olan kimse ile dava konusu edilen taşınmaz malikinin aynı kişi olduğunun iddia edildiği fakat tapu dayanak belgeleri getirtilerek yapılan incelemede; malik hanesinde kayıtlı olan Mehmet oğlu Ömer'in Çavuşlar Mahallesi nüfusunda kayıtlı olduğu, 40 seneyi aşkın bir zaman taşınmazı zilyet edindiği ve tespit yapılır iken ölü olduğunun belirtildiği, tapu belgelerinde malik ile ilgili başkaca bir ayrıntıya rastlanılmadığı, davacının mirasçısı olduğu Mehmet oğlu Ömer'in Çavuşlar Mahallesi nüfusunda değil İncirdere nüfusunda kayıtlı olduğu, 40 seneden fazla bir zaman taşınmazı zilyet edinecek kadar yaşamadığı, 27 yaşını doldurduktan sonra öldüğü, dolayısı ile her iki...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/164 ESAS, 2020/62 KARAR DAVA KONUSU : Aynı Kişiler Olduklarının Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı İdare Temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası Musa (Moussa) Saado'nun Lübnan devleti nüfus kayıtlarında Tevfik ve Nuriy'den olma Beyrut doğumlu olarak kayıtlı olduğunu ancak Türkiye nüfus kayıtlarında ise Şeyhmus Erol olarak TC nolu Tevfik ve Nuriy'den olma olarak Mardin ili, Savur ilçesi, Üçkavak mahallesinde kayıtlı olduğunu ileri sürerek bu iki şahsın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

              Tüm Türkiye çapında davacının murisi ve tapu maliki adına olan tüm kayıtlar tespit edilip, değerlendirilmemiş, taraf tanıkları ve sağ iseler tespit tutanağında isimleri bulunan tespit bilirkişileri ile mahkemece tespit edilecek mahalli bilirkişiler huzurunda keşif yapılarak dava konusu taşınmazda ismi geçen tapu malikinin kim olduğunun etraflıca araştırılmadığı, taşınmazın hali hazırda kim tarafından kullanıldığının tespit edilmediği, tapu maliki olarak yazılan kişinin gerçekte yaşamış bir kişi olup olmadığı belirlenerek, davacı murisi ile tapu maliki olarak yazılan kişinin aslında aynı kişi olup olmadıkları net olarak saptanmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu