YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Hatay ili, İskenderun ilçesinde ve davacı uhdesinde bulunan İR:…, S:… sayılı IV. Grup maden ruhsatına ilişkin olarak, 2012 yılına ait 6.749,10 TL devlet hakkı payı ve 2.024,73 TL orman payının gecikme cezasıyla birlikte ödenmesinin istenilmesine ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 30.11.1997 tarihinde işletme izni verilen Hatay İli, İskenderun İlçesi … Mevkiin bulunan İR:…, Sicil:… ruhsat numaralı IV....
Burada öncelikle belirtilmelidir ki, şayet terkini istenen şerh gayrisahih bir vakfa ait ise kayıtlardaki vakıf şerhi ... İdaresinin ivaz hakkı bulunmadığından bedelsiz kaldırılacak ve fakat bu şerh sahih bir vakfa ait ise terkin ivaz karşılığı yapılacaktır. Çünkü vakıf taşınmazlardaki ... İdaresinin hakkı taviz bedeliyle sınırlıdır. Eski hukukumuzda kaynağını Arazi Kanununun 4. maddesinden alan ve vakıfları mülkiyet hakkının devredilip edilmemesine göre vakfın nitelik bakımdan ayıran iki türünden bahsetmek yerinde olacaktır. Bunlardan ilki, sahih vakıflardır. Sahih ... aynı anda akara tahsisli gelirlerinden yararlanılan vakıf türüdür. Sahih vakıflarda getirdikleri gelirlere göre ya mukataalı vakıf veyahutta icareteynli ... olarak ayrıma tabi tutulur. Diğeri ise, sahih olmayan ... yani tahsis ve irsat kabilinden gayrisahih vakıflardır. Bunlar padişah ya da onun izin verdiği kişiler tarafından miri arazi türü denen arazi üzerinde meydana getirilen vakıflardır....
Burada öncelikle belirtilmelidir ki, şayet terkini istenen şerh gayrisahih bir vakfa ait ise kayıtlardaki vakıf şerhi ... İdaresinin ivaz hakkı bulunmadığından bedelsiz kaldırılacak ve fakat bu şerh sahih bir vakfa ait ise terkin ivaz karşılığı yapılacaktır. Çünkü vakıf taşınmazlardaki ... İdaresinin hakkı taviz bedeliyle sınırlıdır. Eski hukukumuzda kaynağını Arazi Kanununun 4. maddesinden alan ve vakıfları mülkiyet hakkının devredilip edilmemesine göre vakfın nitelik bakımdan ayıran iki türünden bahsetmek yerinde olacaktır. Bunlardan ilki, sahih vakıflardır. Sahih ... aynı anda akara tahsisli gelirlerinden yararlanılan vakıf türüdür. Sahih vakıflarda getirdikleri gelirlere göre ya mukataalı vakıf veyahutta icareteynli ... olarak ayrıma tabi tutulur. Diğeri ise, sahih olmayan ... yani tahsis ve irsat kabilinden gayrisahih vakıflardır. Bunlar padişah ya da onun izin verdiği kişiler tarafından miri arazi türü denen arazi üzerinde meydana getirilen vakıflardır....
Ada ... parsel sayılı ) üzerindeki lehdarı olduğum/ olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim” şeklinde beyanda bulunduğu ve bu beyanla birlikte intifa hakkının terkin edilmiş olup, esasen bu durumda intifa terkininin bedelsiz olarak yapılmış olduğunun kabulü gerektiği dolayısıyla davacının artık bakiye süreye ilişkin intifa bedelini talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 19.HD. 01.06.2017 tarih,2016/10759E, 2017/4454K sayılı, 2018/3497 E.2020/522 K sayılı 18/02/2020 tarihli, 2016/9787 E.2017/7746 K sayılı 05/12/2017 tarihli ilamları) Tacir olan davacının, tapu sicil müdürlüğü nezdinde imzaladığı belgenin hukuki sonuçlarına katlanması gerekir. Burada, terkinin kurucu veya açıklayıcı olmasının bir önemi bulunmayıp, resmi memur huzurunda açıklanan iradenin içeriğidir....
a devir edilen İR-4581 (yargılama sırasında İR-73198, 73199, 73200, 73201 olarak dörde bölünen) mermer işletme ruhsatının davalı ...'a devrine ilişkin 27.8.204 tarihli işlemin iptali ile ruhsatın davalı ... ... San. Ltd. Şti adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.11.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, irtifak hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davaya konu üst hakkının 1952 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapuya şerh edildiği dayanak belgesinin kadastro tutanağı olduğu ve kadastrodan önce evveliyatı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir. ... Merkez ......
Davalı vekili ıslaha cevap dilekçesinde, intifa hakkının tapudan terkin edildiğini, davanın konusuz kaldığını, intifa hakkının kaldırılması davacı lehine olduğuna göre harç ve vergisinin de davacılar tarafından ödenmesinin gerektiğini, ek protokol ve taahhütnamenin yeni tarihli kira sözleşmesiyle geçersiz kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava davacı lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yöneliktir. Bu konuda Kanunun idareye vermiş olduğu yetkiler ve idari işlemler dolayısıyla işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre çözümlenmeyi gerektiği davanın kökeninde, çözüme kavuşturulmamış mülkiyet, kadastro vs. gibi hukuki ilişkinin bulunmadığı görülmektedir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava davacı lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yöneliktir. Dolayısıyla işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre incelemeye uygun olduğu; davanın kökeninde, çözüme kavuşturulmamış mülkiyet, kadastro vs. gibi hukuki ilişkinin bulunmadığı görülmektedir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava davacı lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yöneliktir. Dolayısıyla işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre incelemeye uygun olduğu; davanın kökeninde, çözüme kavuşturulmamış mülkiyet, kadastro vs. gibi hukuki ilişkinin bulunmadığı görülmektedir....