Burada öncelikle belirtilmelidir ki vakıf şerhinin terkini için 10 yıllık süreye bakılmaksızın dava açılabilir. 10 yıllık süre geçmiş olsa bile açılan davada önemli olan vakfın niteliğinin belirlenmesidir. Şayet terkini istenen şerh gayrisahih bir vakfa ait ise kayıtlardaki vakıf şerhi ... İdaresinin ivaz hakkı bulunmadığından bedelsiz kaldırılacak ve fakat bu şerh sahih bir vakfa ait ise terkin ivaz karşılığı yapılacaktır. Olayın 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi ve 2.4.2004 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bir ilgisi yoktur. Çünkü vakıf taşınmazlardaki ... İdaresinin hakkı taviz bedeliyle sınırlıdır. Eski hukukumuzda kaynağını Arazi Kanununun 4. maddesinden ... ve vakıfları mülkiyet hakkının devredilip edilmemesine göre vakfın nitelik bakımdan ayıran iki türünden bahsetmek yerinde olacaktır. Bunlardan ilki, sahih vakıflardır. Sahih ... aynı anda akara tahsisli gelirlerinden yararlanılan vakıf türüdür....
Gerçekten, 474 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan gelen dava konusu 474 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastrosu 1950 yılında kesinleşmiş kaydın beyanlar hanesine “Sultan Beyazıt Vakfı” şerhi yazılmış, dava 10 yıllık sürenin geçirilmesinden sonra 17.3.2003 tarihinde açılmıştır Burada öncelikle belirtilmelidir ki vakıf şerhinin terkini için 10 yıllık süreye bakılmaksızın dava açılabilir. 10 yıllık süre geçmiş olsa bile açılan davada önemli olan vakfın niteliğinin belirlenmesidir. Şayet terkini istenen şerh gayrisahih bir vakfa ait ise kayıtlardaki vakıf şerhi ... İdaresinin ivaz hakkı bulunmadığından bedelsiz kaldırılacak ve fakat bu şerh sahih bir vakfa ait ise terkin ivaz karşılığı yapılacaktır. Olayın 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi ve 2.4.2004 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bir ilgisi yoktur. Çünkü vakıf taşınmazlardaki ... İdaresinin hakkı taviz bedeliyle sınırlıdır....
daimi irtifak hakkının ve 39,14 m2 lik kısmının geçici irtifak hakkının kamulaştırma işlemine başlandığı, 23/06/2016 tarih ve 29751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 06/06/2016 tarihli 2016/8930 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 235 ARVİN DGBH FAZ1- projesinde yapılacak kamulaştırmalarda 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 27....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Dava konusu taşınmaza 1955 yılında el atıldığından bahisle 221 sayılı Yasada yazılı 2 yıllık dava açma süresinin geçmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosyadaki delil ve belgeler ile tapu kayıtları ve kadastro tutanaklarının incelenmesinden, dava konusu taşınmazda 1964 yılında kadastro tespiti yapıldığı anlaşılmakla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağına ilişkin yasal düzenleme dikkate alınarak bedelsiz tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile bedelsiz irtifak hakkının ve mülkiyet hakkının tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahallesi 3039 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bedelsiz irtifak hakkının tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yargılama sonunda; 1- Davanın KABULÜ ile; a)-Tekirdağ İli Saray İlçesi Servi Mah. 559 parsel sayılı taşınmazın 10/03/2021 tarihli fen bilirkişisi raporunda IR harfiyle gösterilen 2007,13 m²’lik kısmında davacı Botaş lehine (ağaç dikmemek, bina vb. gibi sabit yapı yapmamak şartıyla) DAİMİ İRTİFAK HAKKI TESİSİ ile daimi irtifak hakkının takyidatsız olarak tapuya TESCİLİNE, -Davaya konu Tekirdağ İli Saray İlçesi Servi Mah. 559 parsel sayılı taşınmazın 10/03/2021 tarihli fen bilirkişisi raporunda (G) harfiyle gösterilen 651,04 m²’lik kısmında davacı Botaş lehine 2 yıl süre ile GEÇİCİ İRTİFAK HAKKI TESİSİNE, b) Tekirdağ İli Saray İlçesi Servi Mah. 564 parsel sayılı taşınmazın 10/03/2021 tarihli fen bilirkişisi raporunda IR harfiyle gösterilen 1666,57 m²’lik kısmında davacı Botaş lehine (ağaç dikmemek, bina vb. gibi sabit yapı yapmamak şartıyla) DAİMİ İRTİFAK HAKKI TESİSİ ile daimi irtifak hakkının takyidatsız olarak tapuya TESCİLİNE,...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki imar uygulaması esnasında bedelsiz olarak yola terk edilen taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması esnasında bedelsiz olarak yola terk edilen taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.1.2007 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 3870 parsel sayılı taşınmaz için açılan ortaklığın giderilmesi davası sırasında davalı yararına tesis edilen intifa hakkının terkini isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satılmasına karar verildiğini, davacınında taşınmazı bu hakla yükümlü olarak ihalede satın aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK'nın 73 ve 156/1. maddeleri kapsamında soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi tutulan bedelsiz senedi kullanma suçunun işlendiği tarihin 10.10.2008, katılanın şikayet tarihinin ise 09.04.2010 olduğu, buna göre katılanın 6 aylık şikayet süresi geçtikten sonra dilekçe verdiği dikkate alınarak, katılanın bedelsiz senedi kullanma suçuyla ilgili kamu davasına katılma hakkının bulunmadığı, mahkemece davaya katılmasına karar verilmesinin hukuki değerden yoksun olup kararı temyiz etme hakkı da vermeyeceği anlaşılmakla, hükmü temyiz hakkı bulunmayan katılan vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. lehine 12.05.2011 tarihli taahhütnameyi imzaladığı, başlangıçta 15 yıl süre ile tesis edilen intifa hakkının 20.06.2017 tarihine kadar geçerliliğini koruyacak şekilde kısaltıldığı ve bu hususta davacı tarafça tapuda işlem yapıldığı, diğer yandan intifa tesis edilen taşınmazın 26.04.2011 tarihinde dava dışı Burhan ...' a satıldığı ve mülkiyeti Burhan ...'a ait iken davacı tarafa ait intifa hakkının 15.05.2013 tarihinde tamamen terkin edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda intifanın terkini nedeni ile davacı aleyhine sebepsiz zenginleşen dava dışı Burhan ... olup, davacının davalı ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. Ltd. Şti. ve onun kefili olan diğer davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....