Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca ipotek senedinde borcu garanti edilen kişi veya kişilerin ismen ve açıkça belirtilmesi gerekir. İpotek ile verilen garantinin ipotek senedinde adi yazılı belgelere yapılan atıflarla başkaca kişilere doğru genişletilmesi mümkün değildir. Somut olayda; ipotek veren davacı bu ipotek senediyle lehine ipotek verdiği davalı bankaya karşı sadece bankanın ismi açıkça zikredilen kredi müşterisinin borcunu garanti etmiştir. İpotek senedinde bu ipoteğin kredi müşterisinin kredi sözleşmesine kefil olan kişilerin de bankaya karşı olan borçlarının garantisi olacağı şeklindeki ifadenin bu kişilerin isimleri ipotek senedinde açıkça yazılı olmadığından hukuki kıymetli ve ipotek vereni bağlayıcı bir durumu yoktur....

    Hukuk Dairesinin 16/05/2019 tarih 2018/12393 esas 2019/9824 karar sayılı ve 27/02/2014 tarih 2013/20950 Esas 2014/5349 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, ipotek tesis edildiği sırada kayıt maliki olan kişinin taşınmazı sonradan 3. şahsa satması halinde taşınmazı sonradan satın alan yeni malik tapuda yazılı ipotek bedeli ile sınırlı olarak ipotek bedelinden sorumlu olacağından, davalının sorumluluğu tapuda yazılı ipotek bedeli kadar olmakla, ipotek bedelinin artırılmasının bu davalı yönünden hukuken mümkün olmadığı kanaatine varılarak; Davanın REDDİNE, dair karar verildiği görülmüştür. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

    H.D. 2011/16722 Esas 2011/16988 Karar sayılı ilamı) Dosyada fotokopisi olan İpotek senedinde, ipotek verenin ipotek kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçların alacaklı bankaya ödenmemesinden müteselsilen sorumlu olduğu kabul edildiğinden, ipotek senedinin onaylı örneği getirtilerek bu şekilde hüküm olduğunun anlaşılması halinde davalının da ipotek limiti kadar sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda belirtilen emsal içtihatlarda bu yöndedir. Banka lehine verilen ipotek limiti 400.000,00 TL'dir. Bu nedenle, ipotek senedinin onaylı örneği getirtilerek bu şekilde hüküm olduğunun anlaşılması halinde davalının da ipotek limiti kadar sorumlu olduğu olduğu kabul edilerek yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi doğru değildir....

    Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; ipotek alacaklısının mirasçıları tarafından verilen temyiz dilekçesinde, ipotek bedelinin gerçek alacak miktarını yansıtmadığı ve bununla ilgili olarak dava açtıklarını, açılan davanın ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/197 Esasına kayıtlı olarak halen devam ettiğini belirttikleri görülmektedir. Keza ipotek alacaklısının mirasçıları ipotek bedelindeki uyuşmazlığı gerekçe göstererek parayı almaktan imtina etmiştir....

      Davacı, 5250 ada 39 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek; o tarihteki 755 TL ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada, davalılar ipoteğin 1996 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığını, ipotek bedelinin artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ipotek bedeli 4.693,10 TL olarak güncelleştirilmiş, bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca ... Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....

          GEREKÇE: Dava, alacağı temlik eden banka lehine tesis olunan ipotek akit tablosunda şahsen kefil olan davalının sorumluluğu kapsamında kaldığı iddia edilen alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazının iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ipotek akit tablosundaki kefalet hükmünün geçerli olup olmadığı noktasındadır. Davaya temel olan icra takibinin dayanağı ipotek senedinde, davalı taraf adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davadışı şirketin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere davacı banka yararına ipotek tesis ettirmiştir. İpotek senedinin 5. maddesinde "ipotek limiti miktarınca borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmanın yanında ayrıca ipotek limiti miktarınca müteselsil kefil sıfatıyla da sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiği" düzenlenmiştir. İpotek tesisi 21/04/2006 tarihinde, yani 818 sayılı B.K yürürlükte iken gerçekleştirilmiştir....

            Bank A.Ş. lehine 05/10/2015 tarih ........ yevmiye sayısı ile ipotek tesis edildiği, ipotek tesisine ilişkin resmi senette sözleşme şartları ile ilgili bölümde davacı şirketin kredilerine teminat teşkil etmek üzere işlem açıklamasının yer aldığı anlaşılmıştır. Açılan dava kapsamında ipoteğin terkini - fekki için ipotek alacaklısı banka ile ipotek borçlusu şirket arasında alınmış krediler ile sözleşme - ipotek sonrası alınacak krediler yönünden tesis edilen ipotek ile bağlantılı borç olup olmadığı, kredilerin ödenip ödenmediği açılan davada değerlendirilecektir. Kredi ilişkisinin sona erdiği borcun ödendiği ve sonuçta ipotek altına alınan borç bulunmadığı tespit edildiği taktirde ipoteğin terkini gerekecektir. İpotek belgesi kapsamında ipotek ilişkisinin tarafları olan borçlu şirket ve banka yönünden işlemin ticari nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. UYAP sisteminden açılan ve mahkememize tevzi olunan tüm dosya kapsamına nazaran, Davanın; HSK 1....

              İpotek alacaklısı olan İstanbul Belediye Başkanlığı'nın temyiz başvurusunda, ipotek imar uygulaması sonucu konulduğundan İİK'nun 153. maddesinin uygulanamayacağını, bilirkişi aracılığı ile ipotek bedeli ve ferilerinin hesabı yapılmadan ve ipotek bedeli uyarlanmadan ipoteğin terkininin yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. İİK'nun 153. maddesi uyarınca fekki istenen ipoteğin tarafların özgür iradeleri sonucu konulan ipotek niteliğinde olması gerekir. İmar uygulaması sonucu konulan ipoteklerle ilgili olarak anılan hüküm uygulanamaz....

                İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın olması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca bunun tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; 04.06.1991 tarihli ipotek davacı ile davalılar murisi arasındaki karz akti nedeniyle tesis edilmiştir. İpotek akit tablosunda akdin alınan 145.000.000 TL (eski TL) karşılığı kurulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet belirler ve resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılacağı kararlaştırılmamışsa ipotek alacaklısı sözleşmenin aksine bedelin artırılmasını isteyemez. Ancak paraya çevirme anına kadar faiz isteyebilir. Mahkemece yapılan bu hukuki saptamanın aksine ipotek bedelinin artırımına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                  UYAP Entegrasyonu