Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, HMK'nın 389/1. maddesi uyarınca ancak dava konusu olan şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, işbu dava konusunun ise haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat olduğu, ihtiyati tedbir isteyen tarafça hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilen davalıların taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki alacaları dava konusu olmadığından, üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyenin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Anılan yasal düzenlemelere göre, dava dilekçesi ve ekleri ve mevcut delil durumu birlikte değerlendirildiğinde dava sebepleri yönünden yaklaşık ispat şartları birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir talebi verilmesi yönünde yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı, deliller toplandıkça bu konunun talep üzerine tekrar ihtiyati tedbir şartlarının değerlendirildiğini, talep tarihi itibariyle mevcut deliller ile ihtiyati tedbir talebi verilebilmesi için yaklaşık ispat şartları oluşmadığı belirlenmekle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : VEKİLİ : TALEP KONUSU : Delil Tespiti ve İhtiyati Tedbir Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/05/2023 tarih ve 2023/31 D.iş. - 2023/31 K. Sayılı Değişik iş kararının Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin 2020/37131, 2019/97849, 2019/97786, 2017/05399, 2010/14861, 99/018137 sayılı ve "..."...
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir Taraflar arasında görülen Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/03/2023 tarih ve 2023/137 E. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı tarafa ait 2002/136156 sayılı markanın hükümsüzlüğü istemiyle açtığı davada, dava konusu markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi ve dava konusu markanın müvekkiline karşı kullanılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
tedbir konulduğuna dair tapulara müzekkereler yazılıp kısıtlandığının, mahkeme hakimliğince de kabul olunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmeden ihtiyati tedbir uygulamasının usul ve kanuna aykırı olduğu, sonradan ihtiyati tedbir kararı verilmesinin bu aykırılığı ortadan kaldırmayacağı, ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın dinlemek üzere tarafları davet etmeksizin reddedildiği, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacağın tahsiline ilişkin olup ihtiyati tedbir konulan taşınmazların davada doğrudan uyuşmazlık konusu olmadığını, ihtiyati tedbir kararının dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine konulmasının da usul hükümlerine aykırı olduğu,taşınmazlar üzerine dava değeri 1.000.000....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR Taraflar arasında görülen davada; İhtiyati tebdir isteyen Devrek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2011 günlü ve 2009/305-2011/109 sayılı kararın temyiz isteminin süre yönünden reddedildiğini, kararın icraya konulduğunu, bu kararla ilgili yargılamanın yenilenmesini isteyeceğini ve taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası açacağını beyanla, bu davalar sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasını istemiştir. Karşı taraf, davalı aleyhine açılan davada verilen kararın ve yapılan icra takibinin kesinleştiğini, bu aşamada ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulamayacağını beyanla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, önce ihtiyati tedbir istemi kabul edilmiş, daha sonra itiraz üzerine kesinleşmiş mahkeme ilamının infazının ihtiyati tedbir kararı ile durdurulamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kaldırılmış ve bu karar temyiz edilmiştir....
Mahkemece 08/07/2021 tarihli ara kararı ile; " Davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulü ile; davacının tedavisinde kullanılan EMBROLIZUMAB etkin maddeli ilaç/ilaçların bedelinin ileride gerektiğinde sorumlusundan alınmak üzere, kesinti yapılmaksızın, ihtiyati tedbir yolu ile davalı Kurum tarafından karşılanmasına," karar verilmiştir. Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kabulüne dair kararın bozulmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394.maddesi gereğince "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yolu, 6100 sayılı HMK’nun 391. maddesinin 3. bendi uyarınca ihtiyatî tedbir talebinin reddi kararı, yüze karşı verilen aleyhe ihtiyati tedbir kararı ile aynı Kanun'un 394. maddesinin 5. bendi uyarınca, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz üzerine verilen kararlar ile sınırlıdır....
HD'nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, "uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine" karar verilmiştir. Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup, dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir....
Hukuk Dairesinin 2020/848 esas 2020/983 karar sayılı kararıyla ihtiyati tedbir konulduğunu, davalı şirketin ihtiyati tedbir kararı verilmesinden sonra yeni taşınmazlar edindiğini, dava konusu ayrılma akçesinin şirketin karar tarihine en yakın değeri üzerinden hesaplanacağından, bu hesaplamaya yeni taşınmazların da dahil edileceğini, dava konusu tüm taşınmazlara tedbir konulduğuna ve yaklaşık ispatın varlığı da BAM kararıyla sabit olduğuna göre, tedbir kararından sonra edinilen yeni taşınmazlara da tedbir konulması gerektiğini belirterek, davalı şirket tarafından yeni edinilen taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili; davacının dava dilekçesiyle ihtiyati tedbir talep ettiğini, mahkemece bu talebin reddine karar verildiğini, ancak kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 12....