ın vasi olarak atanmış olup dosya içerisinde "husumete izin" kararının bulunmadığı görülmekle; anılan kararın temini ile evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ve kayyım tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yargılama sırasında davacının kısıtlandığı anlaşılmakla, gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin vasiye tebliğ edilmesi ve vesayet makamından husumete izin kararı alınıp eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2013 (Per.)...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/527E, 2006/1632K sayılı ilamından belli bulunduğu halde, anılan davacının vasisi tarafından düzenlenmiş vekâletname ile vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararının dosyada bulunmadığı, vasi....’ın kendi adına düzenlediği vekâlet ile dava açıldığı, ayrıca davacı çocuklar ..., ...., .... ve.... adına düzenlenmiş vekâletnamenin de dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, 1-Vasi .... tarafından vesayet altındaki davacı ... adına düzenlenmiş vekâletname ile 4721 sayılı yasanın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararının, 2-Dosya içerisinde adlarına düzenlenmiş vekâletnameye rastlanılmayan davacı küçükler.... ....,.... ve ... adına düzenlenmiş vekaletnamenin eklendikten sonra gönderilmek dosyanın üzere mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi KARAR 1- 16.01.2015 tarihli tahsis kararının davalı vekiline temyiz edilmediği anlaşıldığından ilgili kararın davalı vekiline yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten, 2- Davacının kısıtlandığı ve davanın vasisi tarafından verilen vekaletname ile açıldığı ancak vekaletnamenin vesayeten verilmediği anlaşıldığından, davacı kısıtlı adına vesayeten düzenlenerek verilecek usulüne uygun vekaletnamenin tamamlanarak eklendikten, 3- Davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacı için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.02.2016...
Dava, husumete izin davasıdır. 4721 sayılı TMK’nın 335/2. maddesinde “Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nın 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesi olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594 - 390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, mahkeme kararı kısıtlananın vekiline tebliğ edilmiş ise de kısıtlama kararı ile birlikte vekilin vekalet görevinin sona erdiği, eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği, mahkeme kararının ve temyiz dilekçelerinin de davacı ...'nun vasisine tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Bu sebeple, davacı ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594-390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, ancak eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 06.02.2008 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.17.06.2008 (Salı)...
HMK’nın 352. md.si gereği kamu düzeninden yapılan istinaf incelemesinde incelemede; Davanın T3 Şenol tarafından açıldığı, ancak eldeki dava bakımından vasiye verilmiş bir husumete izin kararının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 462/8. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediği tespit edilerek, var ise husumete izin kararının evrakına eklenmesi, aksi halde dava bakımından husumete izin konusunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın eklenerek karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, husumete izin kararın olumlu sonuçlanması durumunda 6100 S. HMK’nın 33. maddesi uyarınca, hâkimin bir davaya uygulanacak hukuku re’sen tespit görevi bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, maddi vakıaları dile getirmek tarafa, hukuki vasıflandırma ise hâkime ait bir görevdir....
K A R A R Dava; Davacı adına vasisi tarafından takip edilerek sonuçlandırılmış olmakla, Davacının vesayet altına alındığına ve davacı vasisi olarak vekâletname düzenleyen .......ın vasi olarak atandığına ilişkin karar ile vesayet altındaki kişi adına vasinin davaya devam edebilmesi için vesayet makamından izin alındığına ilişkin kararlar dosya içerisinde mevcut bulunmadığından, davacının vesayet altına alınmasına, vasi atanmasına vasiye dava ve husumete izin verilmesine ilişkin vesayet makamı kararlarının eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....